Hem alâkadar olduğun ve perişaniyetlerinden müteessir olduğun, senin bir nevi hânen ve içindeki mevcudat senin o hânenin ünsiyetli levazımatı ve sevimli müzeyyenatı hükmünde olan dünyayı ve içindeki mahlûkatı kemâl-i hikmetle tanzim ve tedbir ve terbiye eden Zâtın Hakîm ismine ve Mürebbî ünvanına senin ruhun ne kadar muhtaç, ne kadar müştak olduğunu, dikkat etsen anlarsın.

Hem bütün alâkadar olduğun ve zevâlleriyle müteellim olduğun insanları, mevtleri hengâmında adem zulümatından kurtarıp şu dünyadan daha güzel bir yerde yerleştiren bir Zâtın Vâris, Bâis isimlerine, Bâkî, Kerîm, Muhyî ve Muhsin ünvanlarına ne kadar ruhun muhtaç olduğunu, dikkat etsen anlarsın.

İşte, insanın mahiyeti ulviye, fıtratı câmia olduğundan, binler envâ-ı hâcât ile binbir esmâ-i İlâhiyeye, herbir ismin çok mertebelerine fıtraten muhtaçtır. Muzaaf ihtiyaç, iştiyaktır. Muzaaf iştiyak, muhabbettir. Muzaaf muhabbet dahi aşktır. Ruhun tekemmülâtına göre, merâtib-i muhabbet, merâtib-i esmâya göre inkişaf eder.

Bütün esmâya muhabbet dahi, çünkü o esmâ Zât-ı Zülcelâlin ünvanları ve cilveleri olduğundan, muhabbet-i zâtiyeye döner. Şimdi, yalnız nümune olarak, bin bir esmâdan yalnız Adl ve Hakem ve Hak ve Rahîm isimlerinin bin bir mertebelerinden bir mertebeyi beyan edeceğiz. Şöyle ki:

Hikmet ve adl içindeki Rahmânü’r-Rahîm ve Hak ismini âzamî bir dairede görmek istersen, şu temsile bak: Nasıl ki, bir orduda dört yüz muhtelif taifeler bulunduğunu farz ediyoruz ki, herbir taife beğendiği elbiseleri ayrı, hoşuna gittiği erzakı ayrı, rahatla istimal edeceği silâhları ayrı ve mizacına deva olacak ilâçları ayrı oldukları halde,..
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: İkinci Mevkıf
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

Adl : her hak sahibine hakkını veren, sonsuz adalet sahibi olan Allah
Bâis : yeniden yaratan, ölülerin tekrar dirilten Allah
Bâkî : Kendi varlığı sonsuza kadar devam eden ve dilediği varlığa bekâ veren, onları sonsuz ve kalıcı hale getiren Allah
envâ-ı hâcât : ihtiyaç çeşitleri
esmâ-i İlâhiye : Allah’ın isimleri
fıtraten : yaratılış itibariyle
Hak : varlığı hak olan ve her hakkın sahibi olan Allah
Hakem : haklıyı haksızı ayıran, hükmeden, her hakkı yerine getiren hüküm sahibi Allah
Hakîm : herşeyi hikmetle yapan Allah
hengâm : zaman, an
hikmet : İlâhî gaye ve fayda
istimal etmek : kullanmak
iştiyak : çok kuvvetli arzu ve istek
kemâl-i hikmet : mükemmel bir hikmet
Kerîm : sonsuz cömertlik ve ikram sahibi olan Allah
levazımat : gerekli olan şeyler
merâtib-i esmâ : isimlerin mertebeleri
merâtib-i muhabbet : sevgi dereceleri
muhabbet-i zâtiye : Allah’ın yüce zâtına sevgi
Muhsin : yarattıklarına bağış ve iyiliklerde bulunan Allah
muhtelif : çeşitli
Muhyî : bütün canlılara hayat veren Allah
muzaaf : katmerli, kat kat
Mürebbî : herşeyi terbiye eden, eğiten, yetiştiren Allah
Rahîm : rahmeti herşeyi kuşatan, sonsuz şefkat ve merhamet sahibi Allah
Rahmânü’r-Rahîm : kullarına karşı sınırsız rahmet sahibi olan ve rahmetinin eserleri dünya ve âhireti dolduran Allah
tanzim : düzenleme
tedbir : idare etme, çekip çevirme
tekemmül : mükemmelleşmeler
ünsiyetli : canayakın, dost
Vâris : herşeyin gerçek sahibi ve vârisi olan ve herşeyin mülkünü elinde tutan Allah
Zât-ı Zülcelâl : sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Allah
zevâl : sona erme, geçip gitme
zulümat : karanlıklar
Yükleniyor...