Elbette dünya kadar bir mükâfat alması, mukteza-yı rahmet ve hikmettir. Hem madem âhiretin muhabbetiyle onun mezraasını 1 sevmiş ve Cenâb-ı Hakkın muhabbetiyle âyine-i esmâsını sevmiş. Elbette dünya gibi bir mahbub ister. O da dünya kadar bir Cennettir.
Sual: O kadar büyük ve hâli bir Cennet neye yarar?
Elcevap: Nasıl ki, eğer mümkün olsaydı, hayal sür’atiyle zemin aktârını ve yıldızların ekserini gezsen, “Bütün âlem benimdir” diyebilirsin. Melâike ve insan ve hayvanların iştirakleri, senin o hükmünü bozmaz. Öyle de, o Cennet dahi dolu olsa, “O Cennet benimdir” diyebilirsin. Hadiste “Bazı ehl-i Cennete verilen beş yüz senelik bir Cennet“ sırrı,2 Yirmi Sekizinci Sözde ve İhlâs Lem’asında beyan edilmiştir.
DOKUZUNCU İŞARET: İman ve muhabbetullahın neticesi, ehl-i keşif ve tahkikin ittifakıyla, dünyanın bin sene hayat-ı mes’udânesi bir saatine değmeyen Cennet hayatı; ve Cennet hayatının dahi bin senesi bir saat müşahedesine değmeyen bir kudsî, münezzeh cemâl ve kemâl sahibi olan Zât-ı Zülcelâlin müşahedesi, rüyetidir ki,HAŞİYE hadis-i kat’î3 ile ve Kur’ân’ın nassıyla4 sabittir.
Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm gibi muhteşem bir kemâl ile meşhur bir zâtın rüyetine iştiyaklı bir merak, Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm gibi bir cemâl ile mümtaz bir zâtın şuhuduna meraklı bir iştiyak, herkes vicdanen hisseder.
Sual: O kadar büyük ve hâli bir Cennet neye yarar?
Elcevap: Nasıl ki, eğer mümkün olsaydı, hayal sür’atiyle zemin aktârını ve yıldızların ekserini gezsen, “Bütün âlem benimdir” diyebilirsin. Melâike ve insan ve hayvanların iştirakleri, senin o hükmünü bozmaz. Öyle de, o Cennet dahi dolu olsa, “O Cennet benimdir” diyebilirsin. Hadiste “Bazı ehl-i Cennete verilen beş yüz senelik bir Cennet“ sırrı,2 Yirmi Sekizinci Sözde ve İhlâs Lem’asında beyan edilmiştir.
DOKUZUNCU İŞARET: İman ve muhabbetullahın neticesi, ehl-i keşif ve tahkikin ittifakıyla, dünyanın bin sene hayat-ı mes’udânesi bir saatine değmeyen Cennet hayatı; ve Cennet hayatının dahi bin senesi bir saat müşahedesine değmeyen bir kudsî, münezzeh cemâl ve kemâl sahibi olan Zât-ı Zülcelâlin müşahedesi, rüyetidir ki,HAŞİYE hadis-i kat’î3 ile ve Kur’ân’ın nassıyla4 sabittir.
Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm gibi muhteşem bir kemâl ile meşhur bir zâtın rüyetine iştiyaklı bir merak, Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm gibi bir cemâl ile mümtaz bir zâtın şuhuduna meraklı bir iştiyak, herkes vicdanen hisseder.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : bk. el-Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn 4:19: es-Sehâvî, el-Makâsıdü’l-Hasene s: 497; Aliyyülkârî, el-Esrâru’l-Merfûa s.205; el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ 1:495.
2 : bk. Beğavî, Şerhu’s-Sünne 15:232; es-Suyûtî, el-Fethu’l-Kebîr 1:62, 3:422; el-Heysemî, Müsnedü’l-Hâris, 2:655; Gümüşhanevî, Ramûz’l-Ehâdîs s.113.
3 : bk. Buhârî, Mevâkıt 16, 26, Ezan 129; Müslim, Mesâcid 211-212; Ebû Dâvûd, Sünnet 19.
4 : Kıyâmet Sûresi, 75:22-23.
HAŞİYE : Hadisin nassıyla, o şuhud, bütün lezâiz-i Cennetin o derece fevkindedir ki, onları unutturur. Ve şuhuddan sonra ehl-i şuhudun hüsn-ü cemâli o derece fazlalaşır ki, döndükleri vakit, saraylarındaki aileleri çok dikkatle, zorla onları tanıyabilirler, [el-Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, 4:556] hadiste vârid olmuştur.
2 : bk. Beğavî, Şerhu’s-Sünne 15:232; es-Suyûtî, el-Fethu’l-Kebîr 1:62, 3:422; el-Heysemî, Müsnedü’l-Hâris, 2:655; Gümüşhanevî, Ramûz’l-Ehâdîs s.113.
3 : bk. Buhârî, Mevâkıt 16, 26, Ezan 129; Müslim, Mesâcid 211-212; Ebû Dâvûd, Sünnet 19.
4 : Kıyâmet Sûresi, 75:22-23.
HAŞİYE : Hadisin nassıyla, o şuhud, bütün lezâiz-i Cennetin o derece fevkindedir ki, onları unutturur. Ve şuhuddan sonra ehl-i şuhudun hüsn-ü cemâli o derece fazlalaşır ki, döndükleri vakit, saraylarındaki aileleri çok dikkatle, zorla onları tanıyabilirler, [el-Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, 4:556] hadiste vârid olmuştur.
Önceki Risale: İkinci Mevkıf