On İkinci Pencere

سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ اْلاَعْلٰى - اَلَّذِى خَلَقَ فَسَوّٰى - وَالَّذِى قَدَّرَفَهَدٰى 1

sırrınca, umum eşyada, hususan zîhayat masnularda, hikmetli bir kalıptan çıkmış gibi, herşeye bir miktar-ı muntazam ve bir suret, hikmetle verildiği; ve o suret ve o miktarda, maslahatlar ve faideler için eğri büğrü hudutlar bulunması; hem müddet-i hayatlarında değiştirdikleri suret-i libasları ve miktarları yine hikmetlere, maslahatlara muvafık bir tarzda, mukadderât-ı hayatiyeden terkip ve tanzim edilen mânevî ve muntazam birer suret, birer miktar bulunması, bilbedâhe gösterir ki, bir Kadîr-i Zülcelâlin ve bir Hakîm-i Zülkemâlin kader dairesinde suretleri ve biçimleri tertip edilen ve kudretin destgâhında vücutları verilen o hadsiz masnuat, o Zâtın vücub-u vücuduna delâlet ve vahdetine ve kemâl-i kudretine hadsiz lisanla şehadet ederler. Sen kendi cismine ve âzâlarına ve onlardaki eğri büğrü yerlerin meyvelerine ve faidelerine bak, kemâl-i hikmet içinde kemâl-i kudreti gör.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Herşeyden yüce olan Rabbinin ismini tesbih et. O Rabbin ki, herşeyi yaratıp düzene koydu. O Rabbin ki, herşeye lâyık bir şekil ve ölçü tayin ederek onu yaratılış gayesine yöneltti.” A’lâ Sûresi, 87:1-3.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Otuz İkinci Söz / Sonraki Risale: Lemeât
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

ehl-i dalâlet : doğru ve hak yoldan sapmış inançsız kimseler
eşya : şeyler, varlıklar
hadsiz : sayısız
Hakîm-i Zülkemâl : sonsuz mükemmellik sahibi olan ve herşeyi hikmetle yaratan Allah
Hâlık : herşeyi yaratan Allah
hikmet : herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması
hudut : sınır
hususan : özellikle
kader : Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce bilmesi, takdir etmesi, planlaması
Kadîr-i Zülcelâl : kudreti herşeyi kuşatan ve sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Allah
kemâl-i hikmet : tam ve mükemmel hikmet
kemâl-i kudret : kudretin mükemmelliği
kudret : güç, iktidar
lisan : dil
lisan-ı mahsusa : kendine has dil
maslahat : fayda, gaye
masnu : san’at eseri varlık
masnuat : san’at eseri varlıklar
miktar-ı muntazam : düzenli bir miktar, ölçü
mukadderât-ı hayatiye : kader kalemiyle yazılmış hayat programı
muntazam : düzenli
muvafık : uygun
müddet-i hayat : yaşam süresi
suret-i libas : elbise şekli, biçimi
şehadet : şahitlik, tanıklık
takdis : kutsama, Allah’ı her türlü eksiklik ve çirkinlikten yüce tutma
tanzim : düzenleme, düzene koyma
terkip : birleştirme, sentez
tertip : düzenleme
tevhid : birleme; herşeyin bir olan Allah’a ait olduğunu bilme ve inanma
vücub-u vücud : varlığının zorunlu oluşu
Yükleniyor...