BİRİNCİ NOKTA

İki Mebhastır.

BİRİNCİ MEBHAS: Her zerrede, hem hareketinde, hem sükûnetinde iki güneş gibi iki nur-u tevhid parlıyor. Çünkü, Onuncu Sözün Birinci İşaretinde icmâlen ve Yirmi İkinci Sözde tafsilen ispat edildiği gibi, herbir zerre, eğer memur-u İlâhî olmazsa ve Onun izni ve tasarrufuyla hareket etmezse ve ilim ve kudretiyle tahavvül etmezse, o vakit herbir zerrenin nihayetsiz bir ilmi, hadsiz bir kudreti, herşeyi görür bir gözü, herşeye bakar bir yüzü, herşeye geçer bir sözü bulunmak lâzım gelir. Çünkü, anâsırın herbir zerresi, herbir cism-i zîhayatta muntazaman işler veya işleyebilir. Eşyanın intizamatı ve kavânin-i teşekkülâtı birbirine muhaliftir. Onların nizamatı bilinmezse işlenilmez, işlenilse de yanlışsız yapılmaz. Halbuki yanlışsız yapılıyor. Öyle ise, o hizmet eden zerreler, ya bir ilm-i muhit sahibinin izin ve emriyle ve ilim ve iradesiyle işliyorlar; veyahut kendilerinde öyle bir muhit ilim ve kudret bulunmak lâzım geliyor.

Evet, havanın herbir zerresi, herbir zîhayatın cismine, herbir çiçeğin herbir meyvesine, herbir yaprağın binasına girip işleyebilir. Halbuki onların teşkilâtları ayrı ayrı tarzdadır, başka başka nizamatı var. Bir incir meyvesinin fabrikası, faraza, çuha makinesi gibi olsa, bir nar meyvesinin fabrikası da şeker makinesi gibi olacaktır. Ve hâkezâ, o binaların, o cisimlerin programları birbirinden başkadır. Şimdi, şu zerre-i havaiye bütün onlara girer veya girebilir ve gayet hakîmâne ve üstadâne, yanlışsız olarak işler, vaziyetler alır. Vazifesi bittikten sonra kalkar, gider.

« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Yirmi Dokuzuncu Söz / Sonraki Risale: Otuz Birinci Söz
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

anâsır : unsurlar, elementler
cisim : beden
cism-i zîhayat : canlı bedeni
çuha : tüysüz ince, sık dokunmuş yün kumaş
eşya : varlıklar
faraza : varsayalım ki
hadsiz : sınırsız
hâkezâ : böylece, bunun gibi
hakîmâne : hikmetli biçimde
hayvânât : hayvanlar
icmâlen : kısaca, özetle
ilm-i muhit : herşeyi kuşatan ilim
intizamat : düzenler
irade : dileme, tercih, seçme
itibar : özellik
kabil : mümkün
kavânin-i teşekkülât : Allah’ın varlıkları yaratmada ortaya koyduğu kanunlar; oluşum kanunları
kudret : güç, kuvvet
mebhas : bölüm, konu
medar : dayanak, kaynak, sebep
memur : görevli
memur-u İlâhî : Allah’ın memuru
menşe : kaynak
meyvedar : meyveli
misliyet : benzerlik
muhalif : zıt
muhit : herşeyi kuşatan, kapsamlı
muntazaman : düzenli olarak
müteharrik : hareketli
nebâtât : bitkiler
nihayetsiz : sonsuz
nizamat : düzenler, kanunlar
nur-u tevhid : her şeyin bir olan Allah’a ait olmasından doğan nur, ışık
sakin : durgun, hareketsiz
suret : şekil, biçim
sükûnet : durgunluk, hareketsizlik
tafsilen : ayrıntılı olarak
tahavvül etmek : değişmek, dönüşmek
tasarruf : kullanma ve yönetme
teşkilât : yapı, kuruluş
üstadâne : ustaca, maharetli bir şekilde
Yükleniyor...