ÜÇÜNCÜ MEBHAS

Kadere iman, imanın erkânındandır. Yani, “Herşey Cenâb-ı Hakkın takdiriyledir.” Kadere delâil-i kat’iye o kadar çoktur ki, had ve hesaba gelmez. Biz, basit ve zâhir bir tarzla, şu rükn-ü imaniyeyi, ne derece kuvvetli ve geniş olduğunu, bir mukaddeme ile göstereceğiz.

MUKADDEME: Herşey vücudundan evvel ve vücudundan sonra yazıldığını 1 وَلاَ رَطْبٍ وَلاَ يَابِسٍ اِلاَّ فِى كِتَابٍ مُبِينٍ gibi pek çok âyât-ı Kur’âniye tasrih ediyor. Ve şu kâinat denilen, kudretin Kur’ân-ı Kebîrinin âyâtı dahi, şu hükm-ü Kur’ânîyi, nizam ve mizan ve intizam ve tasvir ve tezyin ve imtiyaz gibi âyât-ı tekvîniyesiyle tasdik ediyor.

Evet, şu kâinat kitabının manzum mektubatı ve mevzun âyâtı şehadet eder ki, herşey yazılıdır. Amma, vücudundan evvel herşey mukadder ve yazılı olduğuna delil, bütün mebâdi ve çekirdekler ve mekadir ve suretler birer şahittir.

Zira, herbir tohum ve çekirdekler, kâf nun tezgâhından çıkan birer lâtif sandıkçadır ki, kaderle tersim edilen bir fihristecik, ona tevdi edilmiştir ki, kudret, o kaderin hendesesine göre zerrâtı istihdam edip, o tohumcuklar üstünde koca mu’cizât-ı kudreti bina ediyor.

Demek, bütün ağacın başına gelecek, bütün vakıâtıyla çekirdeğinde yazılı hükmündedir. Zira tohumlar maddeten basittir, birbirinin aynıdır; maddeten birşey yoktur.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Yaş ve kuru ne varsa hepsi ap açık bir kitapta yazılmıştır.” En’âm Sûresi, 6:59.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Yirmi Beşinci Söz / Sonraki Risale: Yirmi Yedinci Söz
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âyât : ayetler, deliller
dua : Allah’a yalvarıp yakarma
elhasıl : özetle, sonuç olarak
erkân : şartlar, esaslar
had ve hesaba gelmemek : sonsuz ve sınırsız olmak
hasenat : iyilikler, sevaplar
hükm-ü Kur’ânî : Kur’ân’ın hükmü
imtiyaz : farklılık
intizam : düzenlilik
irade : dileme, seçim yapma gücü
istiğfar : Allah’tan bağışlanma dileme
kader : Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce takdir etmesi, plânlaması
kâinat kitabı : bir kitap gibi yazılmış bütün âlem
kâinat : evren, yaratılmış herşey
kudret : güç, iktidar
Kur’ân-ı Kebîr : büyük bir kitap gibi yazılmış kâinat
manzum : düzenli
mevzun : ölçülü
meyelân-ı hayr : iyiliğe eğilim gösterme
meyelân-ı şer : kötülüğe eğilim gösterme
mizan : ölçü, denge
mukadder : Allah tarafından takdir olunmuş, belirlenmiş
mukaddime : başlangıç, giriş
şecere-i mel’un : lânet edilmiş ağaç
şehadet : şahitlik, tanıklık
tahribat : yıkıp yok etmeler, bozulmalar
takdir : belirleme, değer biçme
tasdik etmek : doğrulamak, onaylamak
tasrih etmek : açık şekilde bildirmek
tasvir : resimleme
tecavüzât : tecavüzler, haddi aşmalar
tevbe : pişmanlık duyarak günahtan dönüş
tevekkül : Allah’a dayanma ve güvenme
tezyin : süsleme
vücud : varlık
zâhir : açık, görünür
zakkum-u Cehennem : Cehennemdeki zakkum ağacı
Yükleniyor...