İKİNCİ CÜZ VE TETİMME-İ TARİF: Kur’ân Arş-ı Âzamdan, İsm-i Âzamdan, her ismin mertebe-i âzamından geldiği için, On İkinci Sözde beyan ve ispat edildiği gibi, Kur’ân;

• bütün âlemlerin Rabbi itibarıyla Allah’ın kelâmıdır;
• hem bütün mevcudatın İlâhı ünvanıyla Allah’ın fermanıdır;
• hem bütün semâvât ve arzın Hâlıkı namına bir hitaptır;
• hem rububiyet-i mutlaka cihetinde bir mükâlemedir;
• hem saltanat-ı âmme-i Sübhâniye hesabına bir hutbe-i ezeliyedir;
• hem rahmet-i vâsia-i muhîta nokta-i nazarında bir defter-i iltifâtât-ı Rahmâniyedir;
• hem Ulûhiyetin azamet-i haşmeti haysiyetiyle, başlarında bazan şifre bulunan bir muhabere mecmuasıdır;
• hem İsm-i Âzamın muhitinden nüzul ile Arş-ı Âzamın bütün muhâtına bakan ve teftiş eden hikmetfeşan bir kitab-ı mukaddestir.

Ve şu sırdandır ki, “Kelâmullah” ünvanı, kemâl-i liyakatle Kur’ân’a verilmiş ve daima da veriliyor. Kur’ân’dan sonra sair enbiyanın kütüp ve suhufları derecesi gelir. Sair nihayetsiz kelimât-ı İlâhiyenin ise, bir kısmı dahi has bir itibarla, cüz’î bir ünvanla, hususî bir tecelliyle, cüz’î bir isimle ve has bir rububiyetle ve mahsus bir saltanatla ve hususî bir rahmetle zahir olan ilhâmât suretinde bir mükâlemedir. Melek ve beşer ve hayvânâtın ilhamları, külliyet ve hususiyet itibarıyla çok muhteliftir.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Yirmi Dördüncü Söz / Sonraki Risale: Yirmi Altıncı Söz
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

arz : yer, dünya
azamet-i haşmet : ihtişamın büyüklüğü
beşer : insan
beyan : açıklama
cihet : yön
cüz : kısım, bölüm
cüz’î : ferde bakan
enbiya : peygamberler
ferman : buyruk, emir
Hâlık : yaratıcı Allah
has : özel
haysiyetiyle : münasebetiyle
hayvânât : hayvanlar
hikmetfeşan : hikmet yayan
hitap : konuşma
hususî : özel
hususiyet : özel oluş
hutbe-i ezeliye : ezelî, zamanüstü hutbe
İlâh : kendisine ibadet edilen, Allah
ilham : Allah tarafından kalbe gelen mânâ
itibar : özellik
kelâm : söz
kelâmullah : Allah’ın kelâmı, sözü
kelimât-ı İlâhiye : Allah’a ait kelimeler
kemâl-i liyakat : tam layık olma
kitab-ı mukaddes : her türlü kusur ve noksandan yüce kitap
külliyet : genel, kapsamlılıkkütüp
mecmua : kitap
melek : nurdan yaratılmış varlık
mertebe-i âzam : en büyük mertebe
mevcudat : varlıklar
muhabere : haberleşme
muhât : kapsama alanı
muhit : kapsayan, kuşatıcı
mükâleme : karşılıklı konuşma
nihayetsiz : sonsuz, sınırsız
nokta-i nazar : bakış noktası
nüzul : inme
rahmet : şefkat, merhamet
sair : diğer
saltanat : hakimiyet, egemenlik
semâvat : gökler
suret : şekil, biçim
tecelli : yansıma
teftiş : denetleme
Ulûhiyet : ilâhlık
zahir olmak : görünmek
Yükleniyor...