اَوَ لَمْ يَنْظُرُوا فِى مَلَكُوتِ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ 1
اَفَلَمْ يَنْظُرُوۤا اِلَى السَّمَاۤءِ فَوْقَهُمْ كَيْفَ بَنَيْنَاهَا 2
اَوَلَمْ يَرَ الَّذِينَ كَفَرُوۤا اَنَّ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضَ كَانَتَا رَتْقًا 3
gibi beyanatıyla o dünyaya şeffafiyet verir ve bulanmasını izale eder.

اَللّٰهُ نُورُ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ 4
وَمَا الْحَيوةُ الدُّنْيَاۤ اِلاَّ لَعِبٌ وَلَهْوٌ 5

gibi nurefşan neyyirâtıyla câmid dünyayı eritir.
اِذَا السَّمَاۤءُ انْفَطَرَتْ 6 ve
اِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ 7 ve
اِذَا السَّمَاۤءُ انْشَقَّتْ 8

وَنُفِخَ فِى الصُّورِ فَصَعِقَ مَنْ فِى السَّمٰوَاتِ وَمَنْ فِى اْلاَرْضِ
اِلاَّ مَنْ شَاۤءَ اللّٰهُ
9
mevt-âlûd tabirleriyle dünyanın ebediyet-i mevhumesini parça parça eder.

يَعْلَمُ مَا يَلِجُ فِى اْلاَرْضِ وَمَا يَخْرُجُ مِنْهَا وَمَا يَنْزِلُ مِنَ السَّمَاۤءِ وَمَا يَعْرُجُ فِيهَا وَهُوَ مَعَكُمْ اَيْنَمَا كُنْتُمْ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ 10

وَقُلِ الْحَمْدُ ِللّٰهِ سَيُرِيكُمْ اٰيَاتِهِ فَتَعْرِفُونَهَا وَمَا رَبُّكَ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ 11

Gök gürlemesi gibi sayhalarıyla, tabiat fikrini tevlid eden gafleti dağıtır.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Onlar göklerin ve yerin ifade ettiği mânâlara bakmazlar mı?” A’râf Sûresi, 7:185.
2 : “Üstlerindeki göğe bakmazlar mı, onu nasıl bina etmişiz?” Kaf Sûresi, 50:6.
3 : “İnkâr edenler görmedi mi ki, gökler ve yer bitişik idi?” Enbiyâ Sûresi, 21:30.
4 : “Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir oyalanmadan ibarettir.” En’âm Sûresi, 6:32.
5 : “Allah göklerin ve yerin nurudur.” Nur Sûresi, 24:35.
6 : “Gök yarıldığı zaman.” İnfitar Sûresi, 82:1.
7 : “Güneş dürülüp toplandığında.” Tekvir Sûresi, 81:1.
8 : “Gök yarıldığında.” İnşikak Sûresi, 84:1.
9 : “Sûra üfürülür. Ve Allah’ın dilediklerinden başka göklerde kim var, yerde kim varsa düşüp ölür.” Zümer Sûresi, 39:68.
10 : “O, yere gireni ve yerden çıkanı, gökten ineni ve göğe yükseleni bilir. Nerede olsanız O sizinledir. Allah yaptıklarınızı hakkıyla görür.” Hadid Sûresi, 57:4.
11 : “De ki: Hamd Allah’a mahsustur; O size delillerini gösterecek, siz de onları tanıyacaksınız. Senin Rabbin, işlediklerinizden habersiz değildir.” Neml Sûresi, 27:93.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Yirmi Dördüncü Söz / Sonraki Risale: Yirmi Altıncı Söz
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âyât : ayetler
beyanat : açıklamalar
câmid : cansız, sert, katı
ebediyet-i mevhume : sonsuzluk kuruntusu
gaflet : umursamazlık, âhiretten ve Allah’ın emir ve yasaklarından habersiz davranma
izale etmek : gidermek
kâinat : evren, yaratılmış herşey
mevt-âlûd : ölümcül, ölümle karışık
müteveccih : yönelmiş
neyyirât : nurlu hakikatler
nurefşan : nur saçan
sayha : sesleniş
şeffafiyet : şeffaflık, saydamlık
tabiat fikri : materyalist düşünce; tabiat için söylenen, “insan faaliyetlerinin dışında kendi kendini sürekli olarak yeniden yaratan ve değiştiren güç” düşüncesi
tabir : ifade
tevlid etmek : doğurmak
Yükleniyor...