Eğer namazı kılsan, o namazınla o âlemin Sâni-i Zülcelâline müteveccih olsan, birden, sana bakan âlemin tenevvür eder. Adeta namazın bir elektrik lâmbası ve namaza niyetin onun düğmesine dokunması gibi, o âlemin zulümâtını dağıtır ve o hercümerc-i dünyeviyedeki karma karışık perişaniyet içindeki tebeddülât ve harekât, hikmetli bir intizam ve mânidar bir kitabet-i kudret olduğunu gösterir.

اَللّٰهُ نُورُ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ 1 âyet-i pür-envârından bir nuru senin kalbine serper. Senin o günkü âlemini, o nurun in’ikâsıyla ışıklandırır, senin lehinde nuraniyetle şehadet ettirir.

Sakın deme, “Benim namazım nerede, şu hakikat-i namaz nerede?” Zira, bir hurma çekirdeği, bir hurma ağacı gibi, kendi ağacını tavsif eder. Fark yalnız icmal ve tafsil ile olduğu gibi; senin ve benim gibi bir âmînin velev hissetmezse namazı, büyük bir velînin namazı gibi şu nurdan bir hissesi var, şu hakikatten bir sırrı vardır velev şuurun taallûk etmezse. Fakat derecâta göre inkişaf ve tenevvürü ayrı ayrıdır. Nasıl bir hurma çekirdeğinden tâ mükemmel bir hurma ağacına kadar, ne kadar merâtip bulunur. Öyle de, namazın derecatında da daha fazla meratip bulunabilir. Fakat bütün o merâtipte, o hakikat-i nuraniyenin esası bulunur.

اَللّٰهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ عَلٰى مَنْ قَالَ (اَلصَّلٰوةُ عِمَادُ الدِّينِ) وَعَلٰۤى اٰلِهِ وَصَحْبِهِۤ اَجْمَعِينَ 2

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Allah göklerin ve yerin nurudur.” Nur Sûresi, 24:35.
2 : Allahım! “Namaz dinin direğidir”(Tirmizî, İmân: 8; İbni Mâce, Fiten: 12; Müsned, 5:231, 237; el-Hâkim, el-Müstedrek, 2:76.) buyuran zâta ve bütün âl ve ashâbına salât ve selâm et.
« Önceki Sayfa  |
Önceki Risale: Yirminci Söz / Sonraki Risale: Yirmi İkinci Söz
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âmî : cahil
âyet-i pür-envâr : nurlarla dolu âyet
derecât : dereceler
hakikat : gerçek, doğru
hakikat-i namaz : gerçek namaz; namazın gerçek mahiyeti, esası
hakikat-i nuraniye : parlak hakikat
harekât : hareketler
hercümerc-i dünyeviye : dünyanın kargaşaları
hikmet : herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması
icmal : özet
in’ikâs : yansıma
inkişaf : açığa çıkma
intizam : düzenlilik
kitabet-i kudret : kudret yazması
mânidar : anlamlı
merâtip : mertebeler
müteveccih : yönelme
nuraniyet : parlaklık, aydınlık
Sâni-i Zülcelâl : sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan ve herşeyi sanatla yaratan Allah
şehadet : şahitlik, tanıklık
taallûk etmek : ilgili olmak
tafsil : ayrıntılandırma
tavsif etmek : özelliklerini anlatmak
tebeddülât : değişiklikler
tenevvür : nurlanma, aydınlanma
tenevvür : nurlanma, aydınlanma
velev : eğer, gerçi
velî : Allah dostu
zulümat : karanlıklar
Yükleniyor...