İşte, eğer aklın sönmemişse, kalbin kör olmamışsa anlarsın ki, birşeyi kemâl-i suhulet ve intizamla herşey yapan ve herşeyi kemâl-i mizan ve intizamla, san’atkârâne birtek şey yapan, herşeyin Sâniine has ve Hâlık-ı Külli Şeye mahsus bir sikkedir.

Meselâ görsen, hârika-pîşe bir zat, bir dirhem pamuktan, yüz top çuha ve ipek veya patiska gibi mütenevvi sair kumaşları o tek dirhem pamuktan nescetmekle beraber, helva, baklava gibi çok taamları dahi ondan yapıyor. Sonra görsen ki, o zat, demiri ve taşı, balı ve yağı, suyu ve toprağı avucuna alır, bir güzel altın yapar. Elbette kat’iyen hükmedeceksin ki, o zat öyle kendine has bir san’ata mâliktir; bütün anâsır-ı arziye onun emrine musahhar ve bütün mevâlid-i türâbiye onun hükmüne bakar.

Evet, hayattaki tecellî-i kudret ve hikmet, bu misalden bin derece daha aciptir. İşte, hayat üstündeki çok sikkelerden birtek sikke...

ÜÇÜNCÜ LEM’A

Bak şu kâinat-ı seyyâlede, şu mevcudat-ı seyyârede cevelân eden zîhayatlara: Göreceksin ki, bütün zîhayatlardan herbir zîhayat üstünde, Hayy-ı Kayyûmun koyduğu çok hâtemleri vardır. O hâtemlerden bir hâtemi şudur ki:

O zîhayat, meselâ şu insan, adeta kâinatın bir misal-i musağğarı, şecere-i hilkatin bir semeresi ve şu âlemin bir çekirdeği gibi ki envâ-ı âlemin ekser nümunelerini cami’dir. Güya o zîhayat, bütün kâinattan gayet hassas mizanlarla süzülmüş bir katredir. Demek, şu zîhayatı halk etmek ve ona Rab olmak, bütün kâinatı kabza-i tasarrufunda tutmak lâzım gelir.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

acip : şaşırtıcı, hayret verici
âlem : kâinat, evren
anâsır-ı arziye : dünyadaki unsurlar, elementler
cami’ : içine alan, kapsayan
cevelân : dolaşma, hareket
çuha : tüysüz ince, sık dokunmuş yün kumaş
dirhem : yaklaşık üç grama denk olan bir ağırlık ölçüsü
ekser : pekçok
envâ-ı âlem : âlemdeki çeşitler, türler
eşya : şeyler, varlıklar
evham : kuruntular, şüpheler
fihriste : indeks
Hâlık-ı Külli Şey : heyşeyin yaratıcısı Allah
halk etmek : yaratmak
hârika-pîşe : hârika işler yapan
hâtem : mühür, damga
intizam : düzenlilik
kabza-i tasarrufunda : tasarrufu altında
kâinat : evren, yaratılmış herşey
kâinat-ı seyyâle : akıp giden kâinat, evren
katre : damla
kelime-i kudret : kudret kelimesi
kemâl-i mizan : mükemmel ve kusursuz bir ölçü
kemâl-i suhulet : tam bir kolaylık
kitab-ı kâinat : kâinat kitabı
mâlik : sahip
mevâlid-i türâbiye : topraktaki madenler
mevcudât-ı seyyâre : devamlı hareket eden varlıklar
misal-i musağğar : küçültülmüş nümune, örnek
mizan : ölçü
musahhar : boyun eğmiş
mütenevvi : çeşit çeşit
nesc etmek : dokumak, örmek
patiska : pamuktan dokunmuş sık ve düzgün bez
san’atkârâne : sanatlı bir şekilde
sikke : madenî para gibi şeylerin üzerine vurulan damga, mühür
şecere-i hilkat : yaratılış ağacı
tecellî-i kudret ve hikmet : Allah’ın kudret ve hikmet görüntüsü
Yükleniyor...