Evet, Müseylime’yi esfel-i sâfilîne düşüren kizb olduğu gibi, Muhammedü’l-Emin Aleyhissalâtü Vesselâmı âlâ-yı illiyyîne çıkaran sıdktır ve doğruluktur. İşte, hissiyât-ı ulviyeyi taşıyan ve mehâsin-i ahlâkiyeye perestiş eden ve şems-i Nübüvvetin ziya-yı sohbetiyle nurlanan Sahâbeler, o derece çirkin ve sukuta sebep ve Müseylime’nin maskara-âlûd muzahrafat dükkânındaki kizbe, ihtiyarıyla ellerini uzatmamak; ve küfürden çekindikleri gibi, küfrün arkadaşı olan kizbden çekinmeleri; ve o derece güzel ve medar-ı fahr ve mübahat ve mirac-ı suud ve terakki ve Fahr-i Risaletin hazine-i âliyesinden en revaçlı bulunan ve şâşaa-i cemâliyle içtimaât-ı insaniyeyi nurlandıran sıdka ve doğruluğa ve hakka ve bilhassa ahkâm-ı şer’iye rivâyetinde ve tebliğinde elbette ellerinden geldiği kadar talip ve muvafık ve âşık olmaları kat’îdir, zarurîdir, şüphesizdir.

Halbuki, şu zamanda, kizb ve sıdkın ortasındaki mesafe o kadar kısalmış ki, adeta omuz omuza vermişler. Sıdktan yalana geçmek, pek kolay gidiliyor. Hattâ, siyaset propagandası vasıtasıyla yalancılık, doğruluğa tercih ediliyor. İşte, en çirkin şey, en güzel şeylerle beraber bir dükkânda, bir fiyatla satılsa, elbette pek âli olan ve hakikat cevherine giden sıdk ve hak pırlantası, o dükkâncının marifetine ve sözüne itimad edip körü körüne alınmaz.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Yirmi Altıncı Söz / Sonraki Risale: Yirmi Sekizinci Söz
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

dereke : aşağı seviye
ekseriyet-i mutlaka : tam ve kesin çoğunluk
esfel-i sâfilîn : aşağıların en aşağısı
Fahr-i Risalet : peygamberliğin övünç kaynağı olan Peygamberimiz (a.s.m.)
ferş : yer
hâhişger : arzulu, istekli
hak : doğru, gerçek
hakikat : gerçek
hazine-i âliye : yüce hazine
hissiyât-ı ulviye : yüce duygular
içtimaât-ı insaniye : insanlığın sosyal hayatları
ihtiyar : tercih, seçme gücü
itimad etmek : güvenmek
kat’î : kesin
kizb : yalan
küfür : inkâr, inançsızlık
marifet : bilgi
maskara-âlûd : gülünç duruma düşmüş
medar-ı fahr : övünme sebebi
perestiş : aşırı derecede değer veren
revaç : değer, kıymet
rivâyet : nakletme
Sahâbe : Hz. Peygamber’i (a.s.m.) dünya gözüyle gören ve onun yolundan giden Müslümanlar
sıdk : doğruluk
sukut : düşüş, alçalış
tebliğ : bildirme
terakki : ilerleme, yükselme
zarurî : zorunlu, mecburi
ziya-yı sohbet : sohbet ışığı
Yükleniyor...