Üçüncü cihet: Bu kadar tekrar ile kat’î verilecek olan bir şeyin vermesini istemesinin sırr-ı hikmeti şudur:

İstenilen şey, meselâ, Makam-ı Mahmud, bir uçtur. Pek büyük ve binler Makam-ı Mahmud gibi mühim hakikatleri ihtiva eden bir hakikat-ı âzamın bir dalıdır. Ve hilkat-i kâinatın en büyük neticesinin bir meyvesidir. Ve ucu ve dalı ve o meyveyi dua ile istemek ise, dolayısıyla o hakikat-i umumiye-i uzmânın tahakkukunu ve vücut bulmasını ve o şecere-i hilkatin en büyük dalı olan âlem-i bâkinin gelmesini ve tahakkukunu ve kâinatın en büyük neticesi olan haşir ve kıyametin tahakkukunu ve dâr-ı saadetin açılmasını istemektir.

Ve o istemekle, dâr-ı saadetin ve Cennetin en mühim bir sebeb-i vücudu olan ubudiyet-i beşeriyeye ve daavât-ı insaniyeye kendisi dahi iştirak etmektir. Ve bu kadar hadsiz derecede azîm bir maksat için, bu hadsiz dualar dahi azdır.

Hem Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâma Makam-ı Mahmud verilmesi, umum ümmete şefaat-i kübrasına işarettir. Hem o, bütün ümmetinin saadetiyle alâkadardır. Onun için hadsiz salâvat ve rahmet dualarını bütün ümmetten istemesi ayn-ı hikmettir.

سُبْحَانَكَ لاَعِلْمَ لَنَاۤ اِلاَّ مَاعَلَّمْتَنَاۤ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ 1

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Sensin.” Bakara Sûresi, 2:32.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Dördüncü Şuâ / Sonraki Risale: Yedinci Şuâ
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

alâkadar : alâkalı, ilgili
âlem-i bâkî : devamlı ve kalıcı olan âhiret âlemi
Aleyhissalâtü Vesselâm : Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun
ayn-ı hikmet : hikmetin ta kendisi, tam yerli yerinde
azîm : büyük, yüce
cihet : yön, taraf
daavât-ı insaniye : insanların duaları
dâr-ı saadet : mutluluk yurdu, âhiret
hadsiz derecede : sonsuz derecede
hadsiz : sayısız, sınırsız
hakikat : doğru, gerçek
hakikat-ı âzam : en büyük hakikat
hakikat-i umumiye-i uzmâ : büyük ve umumî hakikat
haşir : öldükten sonra âhirette tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma
hilkat-i kâinat : kâinatın yaratılışı
ihtiva eden : içeren
iştirak etmek : katılmak
kâinat : evren, bütün yaratılmışlar
kat’î : kesin olarak
kıyamet : dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması
Makam-ı Mahmûd : Peygamberimizin kavuşacağı, Allah tarafından vaad edilen yüksek makam
rahmet : şefkat, merhamet
saadet : mutluluk
salâvat : Peygamberimize edilen rahmet ve esenlik duası
sebeb-i vücud : varlık sebebi
sırr-ı hikmet : hikmet sırrı, herkesin bilmediği gizli sır
şecere-i hilkat : yaratılış ağacı
şefaat-i kübra : büyük şefaat; günahlarımızın bağışlanması için Peygamber Efendimizin aracılık etmesi
tahakkuk : gerçekleşme
ubudiyet-i beşeriye : insanlığın ibadeti, kulluğu
umum : bütün, genel
ümmet : Hz. Peygambere inanıp onun yolundan giden mü’minler
Yükleniyor...