Madem bütün güzelliklerin menbaı vücuttur ve bütün çirkinliklerin mâdeni ademdir. Elbette vücudun en kuvvetlisi ve en yükseği ve en parlağı ve ademden en uzağı vâcib bir vücud ve ezelî ve ebedî bir varlık, en kuvvetli ve en yüksek ve en parlak ve kusurdan en uzak bir cemâl ister, belki öyle bir cemâli ifade eder, belki öyle bir cemâl olur. Güneşe, ihatalı bir ziyanın lüzumu gibi Vâcibü’l-Vücud dahi sermedî bir cemâl istilzam eder; onunla ışık verir.

اَلْحَمْدُ ِللّٰهِ عَلٰى نِعْمَةِ اْلاِيمَانِ 1


رَبَّنَا لاَ تُؤَاخِذْنَاۤ اِنْ نَسِينَاۤ اَوْ اَخْطَأْنَا 2


سُبْحَانَكَ لاَعِلْمَ لَنَاۤ اِلاَّ مَاعَلَّمْتَنَاۤ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ 3

İHTAR: Âyet-i Hasbiye-i Nuriyenin meratibinden dokuz mertebesi yazılacaktı, fakat bazı esbaba binaen şimdilik üç mertebe tehir edildi.

TENBİH: Risale-i Nur, Kur’ân’ın ve Kur’ân’dan çıkan burhanî bir tefsir olduğundan, Kur’ân’ın nükteli, hikmetli, lüzumlu, usandırmayan tekraratı gibi onun da lüzumlu, hikmetli, belki zarurî ve maslahattekraratı vardır. Hem Risale-i Nur, zevk ve şevkle dillerde usandırmayan, daima tekrar edilen kelime-i tevhidin delilleri olmasından, zaruri tekraratı kusur değil; usandırmaz ve usandırmamalı.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Imân nimeti için Allah’a hamdolsun.”
2 : “Ey Rabbimiz! Unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesaba çekme.” Bakara Sûresi, 2:286.
3 : “Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Sensin.” Bakara Sûresi, 2:32.
« Önceki Sayfa  |
Önceki Risale: Üçüncü Şuâ / Sonraki Risale: Altıncı Şuâ
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

Âyet-i Hasbiye-i Nuriye : “Allah bize yeter; O ne güzel vekildir” anlamında Âl-i İmrân Sûresinin 173. âyeti.
bab : bölüm
binaen : dayanarak
burhanî : delillere dayalı ispat yöntemini kullanan
cemâl : güzellik
ebedî : sonu olmayan, sonsuz
esbab : sebepler
ezelî : başlangıcı olmayan, sonsuz
hikmetli : mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde
ihatalı : kuşatıcı, kapsamlı
ihtar : hatırlatma, ikaz
istilzam etmek : gerektirmek
Kelime-i Tevhid : “Allah’tan başka ilâh yoktur” anlamına gelen “Lâ ilâhe illallah” cümlesi.
maslahat : fayda, gaye
meratib : mertebeler, dereceler
mertebe : derece
nükte : ince ve derin mânâlı söz, parça
sermedî : daimî, sürekli
tefsir : açıklama, yorum
tehir etmek : ertelemek, sonraya bırakmak
tekrarat : tekrarlar
tenbih : ikaz, uyarı
vâcib : varlığı zorunlu olan
Vâcibü’l-Vücud : varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı bulunmayan Allah
vücud : varlık, var oluş
zarurî : zorunlu, gerekli
ziya : ışık, parlaklık
Yükleniyor...