Madem hakikat-i hal budur. Biz mahpuslar, bu hapis musibetinden intikamımızı tam almak için, o mübarek ikinci heyetin hediyelerini kabul etmeliyiz.

Yani, nasıl ki bir dakika intikam lezzeti ve birkaç dakika veya bir iki saat sefahet lezzetleriyle, bu musibet bizi on beş ve beş ve on ve iki üç sene bu hapse soktu, dünyamızı bize zindan eyledi; biz dahi bu musibetin rağmına ve inadına, bir iki saat müddet-i hapsi bir iki gün ibadete ve iki üç sene cezamızı, mübarek kàfilenin hediyeleriyle yirmi otuz sene bâki bir ömre ve on ve yirmi sene hapiste cezamızı milyonlar sene Cehennem hapsinden affımıza vesile edip, fâni dünyamızın ağlamasına mukàbil, bâki hayatımızı güldürerek bu musibetten tam intikamımızı almalıyız.

Hapishaneyi terbiyehane gösterip, vatanımıza ve milletimize birer terbiyeli, emniyetli, menfaatli adam olmaya çalışmalıyız. Ve hapishane memurları ve müdürleri ve müdebbirleri dahi, câni ve eşkiya ve serseri ve katil ve sefahetçi ve vatana muzır zannettikleri adamları, bir mübarek dershanede çalışan talebeler görsünler ve müftehirâne Allah’a şükretsinler.
• • •
Önceki Risale: Birincisi / Sonraki Risale: Üçüncü Mes'ele
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

bâki : devamlı, kalıcı
cânî : cinayet işlemiş
fâni : geçici, ölümlü
kàfile : grup, topluluk
mukàbil : karşılık
musibet : belâ, dert, felâket
muzır : zararlı
mübarek : bereketli, hayırlı
müddet-i haps : hapis süresi
müdebbir : idareci, yönetici
müftehirâne : iftihar ederek, övünerek
sefahet : gayrı meşru zevk ve eğlence
terbiyehane : terbiye ve eğitim yeri, ıslah evi
Yükleniyor...