Nasıl ki bir saatin saniyeleri ve dakikaları ve saatleri ve günleri sayan haftalık saatin milleri birbirine benzer, birbirini ispat eder. Saniyelerin hareketini gören, sair çarkların hareketlerini tasdik etmeye mecbur olur. Aynen öyle de, semâvât ve arzın Hâlık-ı Zülcelâlinin bir saat-i ekberi olan bu dünyanın saniyelerini sayan günler ve dakikalarını hesap eden seneler ve saatlerini gösteren asırlar ve günlerini bildiren devirler birbirine benzer, birbirini ispat eder. Ve bu gecenin sabahı ve bu kışın baharı kat’iyetinde fâni dünyanın karanlıklı kışının bâki bir baharı ve sermedî bir sabahı geleceğini hadsiz emârelerle haber verir diye, Hafîz ismi ile 1 هُوَ اْلأَوَّلُ وَاْلاٰخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ isimleri, biz Hâlıkımızdan sorduğumuz haşir meselesine, mezkûr hakikatle cevap veriyorlar.

Hem madem gözümüzle görüyoruz ve aklımızla anlıyoruz ki;

• İnsan şu kâinat ağacının en son ve en cemiyetli meyvesi,

• Ve hakikat-ı Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâm cihetiyle çekirdek-i aslîsi,

• Ve kâinat Kur’ân’ının âyet-i kübrası,

• Ve İsm-i Âzamı taşıyan âyetü’l-kürsîsi,

• Ve kâinat sarayının en mükerrem misafiri,

• Ve o saraydaki sair sekenelerde tasarrufa mezun en faal memuru,

• Ve kâinat şehrinin zemin mahallesinin bahçesinde ve tarlasında, varidat ve sarfiyatına ve zer’ ve ekilmesine nezarete memur,

• Ve yüzer fenler ve binler san’atlarla teçhiz edilmiş en gürültülü ve mes’uliyetli nâzırı,

• Ve kâinat ülkesinin arz memleketinde, Padişah-ı Ezel ve Ebedin gayet dikkat altında bir müfettişi, bir nevi halife-i arzı,..

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “O Evveldir, Âhirdir, Zâhirdir ve Bâtındır.” Hadîd Sûresi, 57:3.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Altıncı Mes'ele / Sonraki Risale: Sekizinci Mes'elenin bir Hülâsası
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

Aleyhissalâtü Vesselâm : Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun
arz : dünya
âyet-i kübrâ : en büyük delil
âyetü’l-kürsî : Allah’ın varlığından ve bir kısım mühim sıfatlarından bahseden Bakara Sûresinin 255. âyeti
bâki : kalıcı, devamlı
cemiyetli : kapsamlı
cihet : yön, taraf
çekirdek-i aslî : asıl çekirdek, tohum
emare : belirti, iz
faal : çalışkan, hareketli
fâni : geçici, ölümlü
gayet : son derece
hadsiz : sayısız, sınırsız
Hafîz : esirgeyen, koruyan, yarattıklarını koruyup gözeten Allah
hakikat : doğru, gerçek
hakikat-i Muhammediye : Hz. Muhammed’in hakikati, mânevî şahsiyeti
Hâlık : her şeyi yaratan Allah
Hâlık-ı Zülcelâl : sonsuz haşmet ve yücelik sahibi, herşeyi yaratan Allah
halife-i arz : yeryüzünde Allah’ın emirlerini yerine getirip Onun namına tasarrufta bulunan ve varlıklar üzerinde Onun adına egemen olan insan
İsm-i Âzam : Cenab-ı Hakkın binbir isminden en büyük ve mânâca diğer isimleri kuşatmış olanı
kâinat : evren, yaratılan herşey
kat’iyet : kesinlik
mes’uliyet : sorumluluk, yükümlülük
mezkûr : anılan, sözü geçen
mezun : izinli
müfettiş : teftiş eden, denetleyici
mükerrem : ikram olunan, saygın
nâzır : bakan, gözeten
nevi : tür
nezaret : gözetim, bakım
Padişah-ı Ezelî ve Ebed : varlığının başlangıcı ve sonu olmayan Padişah, Allah
saat-i ekber : en büyük saat
sair : diğer, başka
sarfiyat : giderler, harcamalar
sekene : sakinler
semâvat : gökler
sermedî : devamlı, sürekli
tasarruf : dilediği gibi kullanma ve yönetme
tasdik etmek : doğrulamak, onaylamak
teçhiz etmek : donatmak
varidat : gelirler, kaynaklar
zemin : yer
zer’ etmek : ekmek, dikmek
Yükleniyor...