Sadisen: Risale-i Nur ile mübareze edilmez. Onu gören bütün ulemâ-i İslâm Kur’ân’ın gayet hakikatli bir tefsiri, yani hakikatlerinin kuvvetli hüccetleri ve bu asırda bir mu’cize-i mâneviyesi ve şimalden gelen tehlikelere karşı bu millet ve bu vatanın bir kuvvetli seddi olduğunu tasdik ettiklerinden, mahkemeniz bunun talebelerini bundan ürkütmek değil, belki hukuk-u âmme noktasında tergib etmek bir vazifeniz biliyoruz ve onu sizden bekliyoruz. Millete, vatana, âsâyişe muzır dinsizlerin ve bazı siyasî zındıkların kitaplarına ve mecmualarına hürriyet-i ilmiye serbestiyetiyle ilişilmediği halde, mâsum ve muhtaç bir gencin imanını kurtarmak ve su-i ahlâktan kurtulmak için Nura talebe olması, elbette değil bir suç, belki hükûmet ve maarif dairesi teşvik ve takdir edecek bir hâlettir.

Son sözüm: Cenâb-ı Hak, hâkimleri adalet-i hakikiyeye muvaffak etsin. Âmin deyip, 2 حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ 1 نِعْمَ الْمَوْلٰى وَنِعْمَ النَّصِيرُ
3 اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ'dir.
Said Nursî
• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Allah bize yeter; O ne güzel vekildir.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:173.
2 : “O ne güzel dost ve O ne güzel yardımcıdır.” Enfâl Sûresi, 8:40; Hac Sûresi, 22:78.
3 : “Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.” Fâtiha Sûresi, 1:2.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: On Üçüncü Şuâ / Sonraki Risale: Beşinci Şuâ
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

adalet-i hakikiye : doğru ve gerçek adalet
Cenâb-ı Hak : Hakkın ta kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah
hâlet : durum, hâl, vaziyet
hürriyet-i ilmiye : ilimde serbestlik, bilim hürriyeti
maarif dairesi : eğitim dairesi, Millî Eğitim Bakanlığı
mecmua : kitap
muvaffak : başarılı olma, erişme
muzır : zararlı
siyasî : siyasetle ilgili
su-i ahlâk : kötü ahlâk
takdir etme : beğendiğini dile getirme
teşvik : şevklendirme
zındık : dinsiz
Yükleniyor...