Gençlik Rehberinin küçük bir haşiyesi
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ 1
Risale-i Nur’daki hakikî teselliye mahpuslar çok muhtaçtırlar. Hususan gençlik darbesini yiyip taze ve şirin ömrünü hapiste geçirenlerin, Nurlara ekmek kadar ihtiyaçları var.

Evet, gençlik damarı akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise kördür, âkıbeti görmez. Bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder; bir dakika intikam lezzeti ile katleder, seksen bin saat hapis elemlerini çeker. Ve bir saat sefahet keyfiyle, bir namus meselesinde binler gün hem hapsin, hem düşmanının endişesinden sıkıntılarla ömrünün saadeti mahvolur. Bunlara kıyasen, bîçare gençlerin çok vartaları var ki, en tatlı hayatını, en acı ve acınacak bir hayata çeviriyorlar. Ve bilhassa şimalde koca bir devlet, gençlik hevesatını elde ederek bu asrı fırtınalarıyla sarsıyor. Çünkü âkıbeti görmeyen kör hissiyatla hareket eden gençlere, ehl-i namusun güzel kızlarını ve karılarını ibâhe eder. Belki hamamlarında erkek-kadın beraber çıplak olarak girmelerine izin vermeleri cihetinde bu fuhşiyatı teşvik eder. Hem, serseri ve fakir olanlara zenginlerin mallarını helâl eder ki, bütün beşer bu musibete karşı titriyor.

İşte bu asırda İslâm ve Türk gençleri kahramanâne davranıp, iki cihetten hücum eden bu tehlikeye karşı Risale-i Nur’un Meyve ve Gençlik Rehberi gibi keskin kılıçlarıyla mukabele etmeleri elzemdir. Yoksa, o bîçare genç, hem dünya istikbalini ve mes’ut hayatını, hem âhiretteki saadetini ve hayat-ı bâkiyesini azaplara, elemlere çevirip mahveder ve su-i istimal ve sefahetle hastahanelere ve hissiyat taşkınlıklarıyla hapishanelere düşer. Eyvahlar, eseflerle ihtiyarlığında çok ağlayacak.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Her türlü kusur ve noksandan uzak olan Allah’ın adıyla.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: On Üçüncü Şuâ / Sonraki Risale: Beşinci Şuâ
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âhiret : öteki dünya, öldükten sonraki sonsuz hayat
âkıbet : netice, sonuç
asır : yüzyıl
azap : acı, sıkıntı, ceza
batman : eskiden kullanılan ve 8 kiloluk ağırlığa karşılık gelen bir ölçü birimi
bîçare : çaresiz, zavallı
bilhassa : özellikle
cihet : şekil, yön
dirhem : eskiden kullanılan ve 3 gramlık ağırlığa karşılık gelen bir ölçü birimi
ehl-i namus : namus sahibi kimseler
elem : acı, keder, sıkıntı
elzem : çok gerekli
esef : üzüntü, acı
fuhşiyat : çok çirkin, aşağılık, helâl olmayan işler, fuhuş
Gençlik Rehberi : Risale-i Nur içinde bulunan, gençlere ait meselelerden oluşan bir kitapçık
hakikat : doğru gerçek
hakikî : asıl, gerçek
haşiye : dipnot, açıklayıcı not
hayat-ı bâkiye : devamlı ve kalıcı olan âhiret hayatı
heves : gelip geçici arzu ve istek
hevesat : hevesler, gelip geçici arzu ve istekler
his : duygu
hissiyat : hisler, duygular
hususan : bilhassa, özellikle
hücum eden : saldıran
ibâhe etmek : mübahlaştırmak; helâl göstermek
istikbal : gelecek
kahramanâne : kahramanca
katletme : öldürme
kıyasen : kıyaslayarak, benzeterek
mahpus : hapsedilmiş
mahv : yok olma
mes’ut : mutlu
Meyve Risalesi : On Birinci Şuâ
mukabele : karşılık verme
musibet : belâ, dert, felâket
saadet : mutluluk
sefahet : gayrı meşru zevk ve eğlence
sefahet : yasak zevk ve eğlencelere düşkünlük, beyinsizce davranış
su-i istimal : kötüye kullanma
şimal : kuzey
terbiye-i Kur’âniye : Kur’ân’ın terbiyesi
teşvik etmek : şevklendirmek, isteklendirmek
ziyade : çok
Yükleniyor...