Birinci ve en kuvvetli delili şudur ki: Yeni harfle teksir edilebilen Asâ-yı Mûsâ eserini okuyan gençler, Kur’ân harfleriyle yazılmış mütebâki eserleri de okuyabilmek için kısa bir zamanda o yazıyı da öğreniyorlar. Bu şekilde birçok ilimlerin öğrenilmesine engel olan ve dinden imandan çıkarmak için telif edilen eserleri okumaya mecbur eden Kur’ân hattını bilmemek gibi büyük bir seddi de yıkmış oluyorlar. Bir milletin gençliği ne zaman Kur’ân ve ondan lemean eden ilimlerle teçhiz ve tahkim edilmişse, o vakit o millet terakkî ve teâlî etmeye başlamıştır. Gençlik, iman ve İslâmiyet ihtiyacıyla yanan ruhlarını Kur’ân tefsiri Risale-i Nur’un füyuzat ve envârıyla doldurmaya başlamıştır. Böylelikle tahkikî bir imana sahip olacak gençliğimiz dinsizliğe, komünistliğe karşı mücadele edip vatanlarını İslâm düşmanlarına asla sattırmayacaklardır. Bunun için, eğer komünistler mürekkep ve kâğıdı yok etmek imkânını da bulsalar, benim gibi birçok gençler ve büyükler fedai olup, hakikat hazinesi olan Risale-i Nur’un neşri için, mümkün olsa derimizi kâğıt, kanımızı mürekkep yaptıracağız.

Evet, evet, evet. Binler defa evet!

Savcı iddianamesinde diyor ki:
“Said Nursî eserleriyle üniversite gençlerini zehirlemiştir.” Biz de buna mukàbil deriz ki: “Eğer Risale-i Nur bir zehir ise, bizim bu zehirlere tonlarla, binlerce kilo ihtiyacımız vardır. Eğer çoklukla olduğu yeri biliyorsa, bize tayyarelerle sevk etsin.”

Biz Risale-i Nur talebeleri, iman ve İslâmiyet hizmeti uğrunda zâlimlerin zulmüne mâruz kaldığımız vakit, hapishane köşelerinde veya darağaçlarında ölmeyi, istirahat döşeğindeki ölüme tercih ederiz. Görünüşü hürriyet, hakikati istibdad-ı mutlak olan bir esaret içinde yaşamaktansa, hizmet-i Kur’âniyemizden dolayı zulmen atıldığımız hapishanede şehid olmayı büyük bir lûtf-u İlâhî biliriz.
Afyon hapsinde mevkuf Konyalı
Zübeyir Gündüzalp

Not: Bu müdafaa ve temyiz lâyihası Temyiz Mahkemesine gönderildikten sonra, Temyiz Reisliği Zübeyir’in hapisten tahliyesi için telgrafla emir vermiştir.
• • •
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: On Üçüncü Şuâ / Sonraki Risale: Beşinci Şuâ
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

darağacı : idam sehpası
envâr : nurlar
esaret : esirlik, kölelik
fedâi : fedakâr, kendini bir hizmete adayan, kendini fedâ eden
füyuzat : feyizler, mânevî bolluk ve bereketler
hakikat : doğru gerçek, asıl
hizmet-i Kur’âniye : Kur’ân hizmeti
iddianame : iddia yazısı
istibdâd-ı mutlak : mutlak diktatörlük; tam ve sınırsız bir baskı
lemean eden : parıldayan, ışık saçan
lutf-u İlâhî : Allah’ın lütuf ve ikramı
mâruz kalma : birşeyin etkisi altında kalma
mevkuf : tevkif edilmiş, tutuklu
mukàbil : karşılık
müdafaa : savunma
mütebâki : geri kalan
neşr : yazma, yayımlama
sevk etme : gönderme
şehid : Allah yolunda canını feda eden Müslüman
tahkikî : araştırarak ve kesin delillere dayanarak
tahkim edilme : sağlamlaştırılma
tahliye : serbest bırakılma
tayyare : uçak
teâli etme : yükselme, yücelme
teçhiz edilme : cihazlandırılma, donatılma
tefsir : açıklama, yorumlama
teksir : çoğaltma
telif edilen : yazılan, kaleme alınan
temyiz lâyihası : hakkında bir mahkeme tarafından hüküm verilen bir davanın, bir üst mahkemede tekrar görülmesi, incelenmesi için yazılan dilekçe
Temyiz Mahkemesi : Yargıtay; yanlışı doğrudan ayıran yüksek mahkeme
Temyiz Reisliği : Yargıtay Başkanlığı
terakki etme : ilerleme, yükselme
zulmen : zulüm edilerek
Yükleniyor...