Burada da 1 بِهِ النَّارُ اُخْمِدَتْ sırrına mazhar olan Risale-i Nur’u alkışlıyor. Malûm olsun ki, Celcelûtiye’nin esası ve ruhu olan
2 اَلْقَسَمُ الْجَامِعُ وَالدَّعْوَةُ الشَّرِيفَةُ وَاْلاِسْمُ اْلاَعْظَمُ İmam-ı Ali Radıyallahu Anhın en mühim ve en müdakkik üveysî bir şakirdi ve İslâmiyetin en meşhur ve parlak bir hücceti olan Hüccetü’l-İslâm İmam-ı Gazâlî (r.a.) diyor ki: “Onlar vahiyle Peygambere (a.s.m.) nazil olduğu vakit, İmam-ı Ali’ye (r.a.) emretti, ‘Yaz’; o da yazdı, sonra nazmetti.”

İmam-ı Gazâlî (r.a.) diyor:
اِنَّ هٰذِهِ الدَّعْوَةَ الشَّرِيفَةَ وَالْوَفْقَ الْعَظِيمَ وَالْقَسَمَ الْجَامِعَ وَاْلاِسْمَ اْلاَعْظَمَ وَالسِّرَّ الْمَكْنُونَ الْمُعَظَّمَ بِلاَ شَكٍّ كَنْزٌ مِنْ كُنُوزِ الدُّنْيَا وَاْلاٰخِرَةِ 3
İmam-ı Gazâlî, İmam-ı Nureddin’den ders alarak bu Celcelûtiye’nin hem Süryanî kelimelerini, hem kıymetini ve hâsiyetini şerh etmiş.

DÖRDÜNCÜ REMİZ

İmam-ı Ali (r.a.) Siracü’n-Nur’dan haber verdikten sonra, yine otuz üç ve bir cihetle otuz iki adet Süryanîce esmâyı tâdâd ederken, Risale-i Nur’un en kuvvetli, en kıymettar olan Mu’cizat-ı Kur’âniye Risalesine ve Otuz İkinci Söze kuvvetli işaret ettiği gibi, sair risalelere de remzen veya imâen veya telvihen bakar.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Onunla fitne ve dalâlet ateşi söndürülecek.
2 : Geniş mânâları içeren kasem, kıymetli dua ve İsm-i Âzam…
3 : Hiç şüphesiz bu kıymetli münacat ve muazzam dua ve geniş mânâlar ihtivâ eden kasem ve İsm-i Âzam ve bu büyük gizli sır, dünya ve âhiret hazinelerinden bir hazinedir.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Birinci Şuâ
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

cihet : yön
derc etmek : içine yerleştirmek
esmâ : isimler
hâsiyet : özellik, hususiyet
hüccet : güçlü delil
Hüccetü’l-İslâm : İslâmın dayanağı
imâen : dolaylı bir ifade ile
kıymettar : kıymetli, değerli
mazhar olma : erişme, nail olma
Mucizat-ı Kur’âniye Risalesi : Kur’ân’ın mu’cizeliğini ispat eden risale; Sözler’de yer alan Yirmi Beşinci Söz
müdakkik : dikkatli bir şekilde araştıran
nazil olmak : inmek
nazmetme : şiir halinde yazma
Radıyallahu Anh : “Allah ondan razı olsun.”
remiz : ince işaret
remzen : işaret şeklinde
risale : mektup; Risale-i Nur’da yer alan bölümlerden her birisi
sair : diğer, başka
Siracü’n-Nur : “Nur Lambası” anlamında Risale-i Nur’un diğer adı
Süryanîce : Süryanî dili
şakirt : talebe, öğrenci
şerh etme : açıklama
tâdâd etme : sayma, sayıp dökme
telvihen : kinayeli bir şekilde
üveysî : Veysel Karânî Hazretleri gibi sevdiği ve kendisine bağlı olduğu zâtı görmeden, gıyaben bağlanma, ders alma
vahiy : Cenâb-ı Hak tarafından bir peygambere bildirilen emirler ve bilgiler
Yükleniyor...