Otuz Birinci Mektubun Otuz Birinci Lem’asının Otuz Bir meselesinden bir meseledir.
Bir tek cümle olan kısacık bu hadisin beş lem’a-i i’caziyesine dair bir nüktedir. Buraya bir münasebetle girmiş. 1 اِنَّ الْخِلاَفَةَ بَعْدِى ثَلاَثُونَ سَنَةً hadis-i şerifin ihbar-ı gaybî nev’inden tarihçe musaddak beş lem’a-i i’caziyesi vardır.

Birincisi: Hulefâ-yı Râşidînin hilâfetleri ile Hazret-i Hasan Radıyallahü Anhın altı aylık hilâfetinin müddeti otuz sene olacağını ihbardır. Aynen çıkmış.

İkincisi: Otuz senelik halifeleri olan Hazret-i Ebu Bekir Radıyallahu Anh, Hazret-i Ömer Radıyallahu Anh, Hazret-i Osman Radıyallahu Anh ve Hazret-i Ali Radıyallahu Anh’ın ebcedî ve cifrî hesapları bin üç yüz yirmi altı eder ki, o tarihten sonra şerait-i hilafet daha takarrür etmedi. Hilâfet-i Âliye-i Osmaniye bitti.

Üçüncüsü: ثَلاَثُونَ kelimesi, cifir hesabı bin seksen yedi eder ki, tarihçe-i hilâfet-i Abbasiyenin inkıraziyle hilâfet-i Osmaniyenin takarrürüne kadar olan zaman-ı fetret tayyedilse bin seksen küsur kalır. Eğer nâkıs hilâfetler sayılsa 2 ثَلاَثُونَ سَنَةً'deki “sene” lâfzı ilâve olur. O halde bin iki yüz iki eder ki, Rumuzat-ı Semâniye-i Kur’âniye Risalelerinde hem 3 اِنَّا فَتَحْنَا لَكَ hem Fâtiha, hem Sûre-i Nasr, hem Sûre-i Alâk gibi çok yerlerde aynen hilâfetle beraber Devlet-i İslâmiyenin hem terakki, hem galibiyet devresi olan bin iki yüz iki tarihini gösterir. Hem nâkıs hilâfetle beraber bütün müddet-i hilâfet-i İslâmiye bin iki yüz ikidir ki, tam tamına tevafukla haber verir.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Benden sonra hilâfet otuz sene devam edecektir.” Müsned, 5:220, 221, 273; Ebu Davud, Sünnet: 8; Tirmizi, Fiten: 48.
2 : Otuz sene.
3 : “Biz sana (fetih yolu) açtık.” Fetih Sûresi, 48:1.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Birinci Şuâ
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

devlet-i İslâmiye : İslâm devleti
Fâtiha : Fâtiha Sûresi
hadis/hadis-i şerif : Peygamber Efendimizin (a.s.m.) mübarek söz, fiil ve hareketi veya onun onayladığı başkasına ait söz, iş veya davranış
halife : Fahr-i Kâinat (a.s.m.) Efendimizin vekili olarak Müslümanların başkanlığını yapan ve İslâmiyeti korumak ve yaşatmakla görevli olan zât
hilâfet : halifelik, Peygamberimizin vekili olarak din ve dünya işlerinde genel reislik
Hilâfet-i Âliye-i Osmaniye : yüksek Osmanlı hilâfeti
hilâfet-i Osmaniye : Osmanlı halifeliği
Hulefâ-yı Râşidîn : dört büyük halife; Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali
ihbar : haber verme
ihbar-ı gaybî : bilinmeyen gayb âleminden ve gelecekten haber verme
inkıraz : dağılıp yok olma, son bulma
lâfız : söz, kelime
lem’a-i i’caziye : acze düşüren parıltı, mu’cizelik parıltısı
musaddak : doğrulanan, onaylanan
müddet-i hilâfet-i İslâmiye : İslâm halifeliği süresi
nâkıs : eksik, noksan
nev’i : çeşit, tür
nükte : ince anlamlı söz
Radıyallahü Anh : Allah ondan razı olsun
Sûre-i Alâk : Alâk Sûresi
Sûre-i Nasr : Nasr Sûresi
şerait-i hilafet : hilafetin şartları
takarrür : yerleşme, karar kılma
tarihçe-i hilâfet-i Abbasiye : Abbasi hilâfeliğinin tarihçesi
tayyetirmek : uzun zaman veya mesafeyi az zamanda geçip aşmak
terakki : ilerleme, yükselme
zaman-ı fetret : fetret, kesinti, mânevî buhran zamanı
Yükleniyor...