Biz, Rabb-i Rahîmimizin daima inayeti altındayız. Ölsek şehidiz, kalırsak Kur’ân’ın hizmetkârıyız. İslâmiyet düşmanları bizi müebbed dünya hapsine de mahkûm etseler, bizler yine Risale-i Nur’un hizmetindeyiz” diye iman etmişler ve fakat sadece imanla kalmamışlar, bilfiil de amel etmişlerdir, meydandadır.

Bu dindar ve vefakâr millet, Bediüzzaman’ın doğruluk ve büyüklüğünü ve kahramanlığını bilerek ona o derece itimat etmiştir ki, onun aleyhinde ne propaganda yapılırsa yapılsın, inanmıyorlar. Bediüzzaman’a yapılan zulüm ve işkenceleri işittikçe, ona karşı kalblerinde daha ziyade bir sevgi ve bağlılık husule gelmektedir. Ve diyorlar ki: “Bediüzzaman gibi bir din kahramanını ve öyle büyük ve mübarek bir zâtı hapislere koymak, onun eserlerinin serbest okunmasına mani olmak, dini Anadolu’dan kaldırmaya çalışmanın ve İslâmiyeti yıkmaya çabalamanın bir ifadesidir” diye, komünist ve dinsizlerin yaptırdıkları işkence ve zulümlerin düşmanı kesiliyorlar. Bunun için, hükûmet, her işten evvel hükûmet aleyhinde çevrilen bu plânı akîm bırakmak için, Bediüzzaman’ı tamamen serbest bırakması lâzımdır. Yoksa, Bediüzzaman ezildikçe, halk, hükûmet aleyhtarı HAŞİYE olacaktır. Din, vatan ve milletin selâmeti namına bu hakikati ihbar etmeyi bir vecibe biliyoruz.

Evet, Bediüzzaman, 1944’de Denizli Mahkemesinde beraat ettiği halde, Afyon vilâyetine bağlı Emirdağ kazasında ikamete memur ediliyor. Orada, kendi âhireti ve Risale-i Nur’la meşgul olurken, 1948 senesinde, gizli din düşmanları, yapılan zulümler az geliyormuş gibi aynı nakarat ile “Gizli cemiyet kuruyor, halkı hükûmet aleyhine çeviriyor, ihtiyarladıkça artan enerjisiyle, kuvvetiyle, rejimi yıkmaya çalışıyor. Mustafa Kemal’e İslâm Deccalı, Süfyan diyor” gibi bir sürü bahanelerle, elli Risale-i Nur talebesiyle birlikte Afyon Ağır Ceza Mahkemesine sevk ediliyor ve hapse konuluyor.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

HAŞİYE : Bu hakikat 1950 seçimlerinde tamamen tahakkuk etmiş, Bediüzzaman’ı yirmi beş sene bir istibdad-ı mutlak ve eşedd-i zulüm ve müthiş işkenceler içinde bırakan din aleyhtarı eski hükûmet, büyük bir ekseriyet tarafından yıkılmış ve dinimizin üzerindeki zulüm ve istibdadı kaldırmakta olan Demokrat Parti iktidara getirilmiştir.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Emirdağ Hayatı / Sonraki Risale: Isparta Hayatı
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

akîm bırakma : sonuçsuz bırakma, başarısız kılma
aleyhe çevirme : karşıt olmaya ikna etme
aleyhinde : ona karşı, onun zararına olarak
aleyhtar : karşıt olma, karşıt
amel : uygulama, tatbik etme
beraat : temize çıkma, suçsuz olduğunun anlaşılması
bilfiil : fiilî olarak, uygulamada
cemiyet : topluluk, örgüt
ekseriyet : çoğunluk
eşedd-i zulüm : zulmün en şiddetlisi
haşiye : dipnot açıklayıcı not
husule gelme : meydana gelme
ihbar : haber verme, bildirme
ikamet : yerleşme, oturma
inayet : lütuf, iyilik, yardım
istibdad : baskı, zulüm, diktatörlük
istibdad-ı mutlak : hiçbir hak ve hürriyet tanımayan tam ve sınırsız bir baskı, mutlak diktatörlük
itimat : güvenme
kaza : ilçe
mani : engel
mübarek : hayırlı, bereketli
müebbed : sonsuz
nakarat : aynı şeyin tekrar tekrar söylenmesi
namına : adına
Rabb-i Rahîm : sonsuz şefkat ve merhamet sahibi olan ve her bir varlığı terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah
selâmet : güven, esenlik
sevk edilme : gönderilme
tahakkuk : gerçekleşme
talebe : öğrenci
vecibe : görev, vazife
vefakâr : vefalı, vefa gösteren
vilâyet : il
ziyade : çok, fazla
Yükleniyor...