Lügatler :
ahkâm : hükümler
ahkâm-ı diniye : dinin hükümleri
ahkâm-ı İlâhiye : Allah’ın hükümleri
amel : iş, uygulama
asır : yüzyıl
asliyet : asıl oluş
dercetme : yerleştirme
ebâtıl : bâtıl ve boş şeyler
Elhüccetü’z-Zehrâ : Şuâlar isimli eserde yer alan On Beşinci Şuâ
emr-i din : din işleri
esâsât : esaslar, temeller
evâmir-i Rabbâniye : bütün varlıkları yaratılış gayelerine göre terbiye edip idaresi ve egemenliği altında tutan Allah’ın emirleri
fehm : anlama ve kavrayış
fiiliyât : fiille ilgili şeyler, uygulamalar
hâdim : hizmetçi
hadis : Peygamber Efendimizin (a.s.m.) mübarek söz, fiil ve hareketi veya onun onayladığı başkasına ait söz, iş veya davranış
harfiyen : tam olarak, harfi harfine
hâvi : ihtiva eden, içine alan
îfa-i vazife : görevin yerine getirilmesi
ihdas : yeni birşey ortaya koyma
ikame : yerleştirme, yerine getirme
imha : yok etme
ittiba : tâbi olma, uyma
izah : açıklama
izhar : gösterme, açığa çıkarma
kıymettar : kıymetli, değerli
mahpus : hapsedilmiş
medrese-i Yusufiye : Hz. Yusuf’un (a.s.) hapiste kalmasına benzetilerek, iman ve Kur’ân hizmetinden dolayı tutuklananların hapsedildiği yer mânâsında hapishane
memurîn-i Rabbâniye : Allah’ın emriyle hareket eden memurlar
memuriyet : memurluk
meşgale : meşguliyet, uğraşı
mübtedi’ : dinde olmayan birşeyi, bir yeniliği dine sokan ve onu dine mâleden
müttebi : ittiba eden, tabi olan, uyan
red : reddetme, geri püskürtme
ref’ : ortadan kaldırmak
rencide : incitme
risale : kitap; Risale-i Nur’daki her bir bölüm
Risalet-i Ahmediye : Hz. Muhammed’in (a.s.m.) peygamberliği
ruh-u aslî : bir şeyin asıl özü, ruhu
sünen-i Muhammediye : Hz. Muhammed’in (a.s.m.) sünnetleri, ahlâk ve yaşayışı
şerafet : şereflilik
tafsilât : ayrıntılar
tahkim : sağlamlaştırma
takriz : bir eseri beğendiğini söyleme ve bu gayeyle yazılan yazı
takvim : güçlendirme, kuvvetlendirme, kıvama getirme
talebe : öğrenci
tavr-ı esâsî : esas tavır
tebşir edilen : müjdelenen
tebşîr : müjdeleme
tecavüz : saldırı, sataşma
telif : yazma
tevcihât : yönlendirmeler
tevhid : birleme; her şeyin bir olan Allah’a ait olduğunu bilip inanma ve her şeyi bir olan Allah’a verme
ulviyet : yücelik
usul : esas
vâki : olmuş, meydana gelmiş