Cezire âlimleri Molla Said’in şöhretini işittikleri için, mebhût ve hayran bir vaziyette çaylarını bile unutarak Molla Said’in sualine intizar etmekte idiler. Molla Said ise kendi çayını içtikten sonra, dalgın dalgın karşısında bulunan bir-iki âlimin çayını da içer, onlar fark edemezler. Mustafa Paşa, hocalara hitaben, “Ben okumuş değilim; fakat Molla Said ile mücadelenizde mağlûp olacağınızı şimdi anlıyorum. Zira bakıyorum ki, siz düşünmekten çaylarınızı unuttuğunuz halde, Molla Said kendi çayını içtikten başka, iki-üç bardak da sizin çayınızı içti.”

Bunun üzerine, biraz lâtife ettikten sonra Molla Said bu âlimlere karşı; “Efendiler! Bendeniz vaad etmişim, hiç kimseye sual sormam. Binaenaleyh, suallerinize muntazırım” der.

Bu hocalar kırk kadar sual sorarlar. Umumuna cevap verdikten sonra, her nasılsa Molla Said bir sualin cevabını yanlış söylediği halde karşısındakiler doğru telâkki ederek tasdik etmişlerdi. Meclis dağılınca Molla Said hatırlar; hemen arkalarından koşarak, “Affedersiniz, bir sualin cevabını yanlış söylediğim halde farkına varmadınız” diyerek cevabını tashih eder.

Hocalar dediler: “İşte şimdi hakkıyla bizi tam ilzam ettiniz!” Sonra o hocalardan bir kısmı Molla Said’den ders almaya gelirler. Bundan sonra Mustafa Paşa, ahdettiği mavzer tüfeğini hediye eder ve namaz kılmaya başlar.

Molla Said, ilimdeki emsalsiz harika istidadı derecesinde vücutça da gayet idmanlı ve kuvvetli idi. Güreş tutmaktan pek hoşlanırdı. Medreselerde bulunan umum talebelerle güreşirdi. Hiçbirisi güreşte bile onu mağlûp edemezdi.

Mustafa Paşa ile birgün at yarışına çıkarlar. Fakat kastî olarak Mustafa Paşa gayet serkeş ve talimsiz ve hiç binilmemiş bir at hazırlanmasını emreder. Molla Said’e binmek için verir. (Allahu a’lem, attan düşüp ölmesini istemiş.) On altı yaşında bulunan Molla Said, serkeş atı biraz dolaştırdıktan sonra koşturmayı arzu eder. At, onun verdiği istikametten çıkarak başka bir istikamete doğru koşar. Var kuvvetiyle durdurmak isterse de muvaffak olamaz. Nihayet çocukların bulunduğu yere gider.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Giriş / Sonraki Risale: Barla Hayatı
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

ahdetme : söz verme
Allahu a’lem : “Allah en iyisini bilir”
binaenaleyh : bundan dolayı
emsalsiz : benzersiz
hitaben : hitap ederek, seslenerek
ilzam etme : susturma, cevap veremez hâle getirme
intizar etme : bekleme
istidad : kabiliyet, yetenek
istikamet : yön
kastî : bilerek
lâtife : espiri, ince şaka
mağlûp : yenilen
mavzer tüfeği : atış hızı dakikada ortalama altı mermi olan bir tüfek türü
mebhût : şaşkınlık içinde kalmış olan
medrese : din ilimlerinin ders verildiği eğitim kurumu
Molla Said : Bediüzzaman Said Nursî
muntazır : bekleyen
muvaffak olma : başarılı olma
nihayet : sonunda
serkeş : huysuz
sual : soru
talimsiz : eğitimsiz
tashih etme : düzeltme
telâkki etme : kabul etme, anlama
umum : bütün
vaad etme : söz verme
vaziyet : durum
vücut : beden
zira : çünkü
Yükleniyor...