Mahkeme günleri, Üstad ve talebelerinin kahramanlar kafilesi olarak saf halinde mahkemeye gelişleri, mü’minlerin kalblerinde Allah için sonsuz bir muhabbet ve yakınlığa vesile oluyordu. Bu mahkemeler, iman ve İslâm dâvâsına hizmet için medar-ı teşvik hükmüne geçiyordu. Din düşmanlarının rağmına olarak bu musibet, Risale-i Nur hizmet-i imaniyesini deruhte edecek ve onunla gaye-i hayat edecek fedakârları, kahramanları netice verdi. Yeni ve münevver Nur talebeleri meydana çıktılar. Hapisten tahliyeden sonra, Üstadın evinin kapısı önünde bir-iki polis daimî nöbet bekler ve yanına kimseyi sokmazlardı. Zaten hapis müddetince halka dehşet verecek şekilde yalan yanlış propagandalarla, Bediüzzaman’ın imha edileceği gibi haberler etrafa yaydırılmıştı.

Üstad, Afyon’da iki ay kadar ikametten sonra Emirdağına geldi. Emirdağında birçok Risale-i Nur talebeleri vardı. Oradaki hizmet-i Nuriyeyi bu talebeler ifa ettiler.
• • •
Afyon hapsinden sonra hizmet-i Nuriye nasıl cereyan etti?

Isparta’da, teksir makinasıyla Nur mecmualarının neşrine devam ediliyordu. Üstad, yine âdeti veçhile tashihat ile meşguldü. Yalnız hapisten sonra hizmet-i Nuriye birkaç kısma inkısam etmişti; yalnız teksirle ve el yazısıyla neşre münhasır olmuyordu. Bu zamanlardaki hizmet safhaları şu suretle ifade olunabilir:

1. Muhtelif vilâyet, kasaba ve köylerdeki Nur Talebeleri, bulundukları muhitlerinde Nurları okumak, yazmak, okutmak ve neşrine çalışmak.

2. Isparta ve İnebolu’da, teksir makinesiyle Nur Risalelerinin mecmualar halinde teksiri ve etrafa neşri.

3. Ankara ve İstanbul’da, muhtelif halk tabakaları arasında, hususan üniversite ve diğer mektep talebeleri, gençler, memurlar ve hanımlar arasında Nurların yayılması, okunması; Risale-i Nur dâvâsına çokların yakın mânevî alâkaları; bunlardan halis fedakârlar ve iman hâdimlerinin çıkması; nur-u imanın, bu iki büyük merkezde hararetle inkişafı.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Afyon Hayatı
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

cereyan etme : akma, sürüp gitme; devam etme
daimî : devamlı
deruhte etme : yerine getirme
gaye-i hayat : hayatın gayesi
hizmet-i imaniye : iman hizmeti
hizmet-i Nuriye : Risale-i Nur Hizmeti
hususan : bilhassa, özellikle
ifa etme : yerine getirme
ikamet : oturma, yerleşme
imha : yok etme, ortadan kaldırma
inkısam : bölünme, ayrılma
kafile : topluluk, grup
kuvve-i mâneviye : mânevî kuvvet, moral gücü
mecmua : kitap, kitapçık, dergi
medar-ı teşvik : şevklendirme sebebi, teşvik nedeni
mektep : okul
muhabbet : sevgi
muhit : çevre, etraf, civar
muhtelif : çeşitli, farklı
musibet : belâ, dert, felâket
münevver : aydın
münhasır : bir şeyle sınırlanma, sınırlı olma
neşir : yayma, neşretme
Nur mecmuaları : Risale-i Nur kitapları
Nurlar : Risale-i Nur Külliyatı
rıza-yı İlâhî : Allah rızası
safha : mertebe, aşama
samimî : içten
suret : biçim, görünüş
tahliye : serbest bırakılma
talebe : öğrenci
tashihat : yazılan bir şeyi gözden geçirme, hataları düzeltme işlemleri
teksir makinesi : yazıları çoğaltmak için kullanılan baskı makinesi
teksir : çoğaltma
uhuvvet : kardeşlik
Üstad : Bediüzzaman Said Nursî
veçhile : üzere
vilâyet : il
Yükleniyor...