Hâl-i hazırda Üstad Isparta’da ikamet eder. Bazan Emirdağına, bazan Barla’ya gider. Buraları Risale-i Nur’un telif ve inkişaf merkezleri olduğu için ruhen çok alâkadardır. Hem, kendisi doksan yaşına yaklaştığı ve birçok defalar zehirlendiği için rahatsızdır. Hastalığı tarif edilmeyecek derecede ağırdır ve şiddetlidir. Ruhen, hissiyatı kuvvetli ve âlem, bahusus âlem-i İslâm, bilhassa Risale-i Nur dairesi, vücud-u mânevîsi hükmünde olduğundan, her iki vücudundaki ıztırap şedittir. Gerçi talebelerinin duaları ve neşr-i envar-ı imaniye o ıztırabına bir merhem ve devâ ise de, yine de pek vâsi şefkati itibarıyla zaman zaman ıztırabı şiddetlenmektedir. Bu itibarla, tebdil-i havaya çok muhtaçtır. Bir yerde fazla kalamıyor. Tebdil-i havaya çıktığı zaman hastalığı kısmen azalıyor, rahat nefes alabiliyor.

Üstad, Risale-i Nur kesretle intişar ettiğinden ve her yerde pek çok Nur talebeleri mevcut olduğundan, halklarla konuşmayı tamamıyla terk etmiştir. “Risale i Nur, benimle sohbetten on derece ziyade faidelidir” deyip ziyaretçi de kabul etmemektedir. Hattâ yanındaki talebeleriyle dahi zaruret halinde konuşmaktadır.

Artık hayatının son safhasına geldiğini söylemekte, daima içinde yaşadığı ayı çıkarabileceğinden şüphe eder bir vaziyette ecelini beklemektedir. Nurların neşriyatından memnun ve müteşekkirdir. Millet ve devletçe İslâmiyet ve saadet yolunda atılan her adımı takdir ve tasviple karşılamakta, Hak yolunda yürüyen, İslâmî şeâiri ihya edenlere dua etmektedir. Aynı zamanda, âlem-i İslâmın maddeten ve mânen selâmet ve saadetini dilemekte ve bu yolda girişilen dahil ve hariçteki gayretlerden hadsiz derecede sevinç ve memnuniyet duymaktadır.

Risale-i Nur’u Kur’ân-ı Hakîmin bu zamana mahsus bir mu’cizesi bilmekte, bu vatanı komünizm tehlikesinden Risale-i Nur’daki hakikat-i Kur’âniye muhafaza ettiğini beyan etmekte ve âlem-i İslâmla hakikî kardeşliğe ve uhuvvete ve ittifaka medar olacağını, dünyevî ve uhrevî saadetimizin bu hakikate yapışmamızda bulunduğunu duyurmaktadır.

Risale-i Nur’un Anadolu’dan başka diğer Müslüman memleketlerde yayılmasının elzem olduğu kanaatindedir. Siyasî gayret ve faaliyetlerden evvel, Risale-i Nur’un neşrolunmasının daha menfaattar olacağını ihbar etmektedir.
• • •
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Afyon Hayatı
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

alâkadar : alâkalı, ilgili
âlem-i İslâm : İslâm dünyası
bahusus : özellikle
beyan etme : açıklama
devâ : ilâç
ecel : Allah tarafından takdir edilen ölüm vakti, vefat zamanı
elzem : çok lâzım, gerekli
hadsiz : sonsuz
Hak : varlığı doğru ve gerçek olan, her şeyi hakkıyla yaratan ve her hakkın sahibi olan Allah
hakikat-i Kur’âniye : Kur'ân'ın hakikati, esası
hâl-i hazır : şu an; içinde bulunulan zaman
hissiyat : hisler, duygular
ihbar etmek : haber vermek
ihya etme : canlandırma
ikamet etme : oturma
inkişaf : gelişme, yayılma
intişar etme : yayılma
İslâmî şeâir : İslâma sembol olmuş iş ve ibâdetler; ezan gibi
ittifak : birlik, birleşme
kesret : çokluk
Kur’ân-ı Hakîm : hikmetli Kur’ân; her âyet ve sûresinde sayısız hikmetler bulunan Kur’ân
medar olma : sebep olma, neden olma
menfaattar : faydalı
mu’cize : bir benzerini yapma konusunda başkalarını âciz ve hayrette bırakan olağanüstü şey
müteşekkir : teşekkür eden, şükran duyan
neşr-i envar-ı imaniye : imana ait nurların yayılması; Risale-i Nur'un yayılması
neşriyat : yayılma, yayınlanma
neşrolunma : yayılma
saadet : mutluluk, huzur
safha : aşama, dönem
selâmet : kurtuluş
şedit : şiddetli
şefkat : acıma, merhamet
tasvip : doğru bulma, onaylama
tebdil-i hava : hava değişimi
telif : yazma, kaleme alma
uhrevî : öldükten sonraki hayat olan âhiretle ilgili
uhuvvet : kardeşlik
vâsi : geniş
vücud-u mânevî : mânevî varlık
Yükleniyor...