Risale-i Nur nasıl bir tefsirdir?

Tefsir iki kısımdır.


Birisi: Malûm tefsirlerdir ki, Kur’ân’ın ibaresini ve kelime ve cümlelerin mânâlarını beyan ve izah ve ispat ederler.

İkinci kısım tefsir ise: Kur’ân’ın imanî olan hakikatlerini kuvvetli hüccetlerle beyan ve ispat ve izah etmektir. Bu kısmın çok ehemmiyeti var. Zahir malûm tefsirler, bu kısmı bazan mücmel bir tarzda derc ediyorlar. Fakat Risale-i Nur, doğrudan doğruya bu ikinci kısmı esas tutmuş, emsalsiz bir tarzda muannid feylesofları da susturan bir mânevî tefsirdir.

Risale-i Nur sübjektif nazariye ve mütalâalardan uzak bir şekilde, her asırda milyonlarca insana rehberlik yapan mukaddes kitabımız olan Kur’ân’ın hakikatlerini rasyonel ve objektif bir şekilde izah edip insaniyetin istifadesine arzedilen bir külliyattır.

Risale-i Nur: Kur’ân âyetlerinin nurlu bir tefsiri. Baştan başa iman ve tevhid hakikatleriyle müberhen. Her sınıf halkın anlayışına göre hazırlanmış. Müsbet ilimlerle mücehhez. Vesveseli şüphecileri ikna ediyor. En avamdan en havassa kadar herkese hitap edip, en muannid feylesofları dahi teslime mecbur ediyor.

Risale-i Nur: Nurlu bir külliyat. Yüz otuz eser. Büyüklü küçüklü risaleler halinde. Asrın ihtiyaçlarına tam cevap verir. Aklı ve kalbi tatmin eder. Kur’ân-ı Kerim’in yirminci asırdaki—lâfzî değil—mânevî tefsiri...
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Afyon Hayatı
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

arz etme : söyleme, ifade etme
avam : halk tabakası, sıradan insanlar
bab : bölüm, kısım
derc : yerleştirme
emsalsiz : benzersiz, eşsiz
feylesof : filozof, felsefe ile uğraşan, felsefeci
hakikat : esas, gerçek
hakikî : doğru, gerçek
havas : seçkinler sınıfı, âlimler, bilginler
hüccet : delil, kanıt
ibare : ifade, söz
imanî : imanla ilgili, imana dair
insaniyet : insanlık
ispat : delil göstererek doğruyu ortaya çıkarma, kanıtlama
istifade : faydalanma
istifham : soru
izah : açıklama
külliyat : eserler topluluğu; Risale-i Nur Külliyatı
lâfzî tefsir : Kur’ân-ı Kerimin ibare, kelime ve cümlelerini belâgat, beyan, maânî ilmi gibi Arapça dilbilimi ve İslâmî ilimler çerçevesinde mânâ bakımından açıklayan, yorumlayan eser
malûm : bilinen
mânevî tefsir : Kur’ân-ı Kerimin işaret ettiği hakikatleri asrın ilmî gelişmeleri ışığında ortaya koyarak, iman hakikatlerini güçlü ve sarsılmaz delillerle açıklayan, yorumlayan eser
mertebe : derece, basamak
muannid : inatçı; inanmamakta ısrar eden
mukabele : karşılık
mukaddes : her türlü çirkinlik ve eksiklikten arınmış, kutsal, yüce
müberhen : delillendirilmiş, delillerle ispatlanmış
mücehhez : cihazlanmış, donanmış
mücmel : kısa, özet
müspet ilim : pozitif ilim, ispata dayanan ilim
mütalâa : bakış, görüş
nazariye : teori
nübüvvet : peygamberlik
objektif : nesnel, tarafsız; hakikati olduğu gibi aksettirme
rasyonel : akla uygun, akılcı
risale : kitap, mektup; Risale-i Nur’dan her bir bölüm
sübjektif : objektif olmayan, kişisel, duygusal; eşyanın hakikatine değil de ferdin düşünce ve duygularına dayanan
sürur : mutluluk, sevinç
tatmin : ikna etme, doyurma
tefsir : açıklama, yorum; Kur’ân-ı Kerimi açıklayan, yorumlayan kitap
tevhid : birleme, Allah’ı bir olarak bilme ve her şeyi bir olan Allah’a verme
Vahdaniyet-i İlâhiye : Allah’ın birliği, ortağının ve benzerinin olmayışı
vesvese : kuruntu, şüphe
yegâne : tek, yalnız
zahir : açık
zerre : atom, en küçük madde parçası
Yükleniyor...