Elhasıl: Mübarek Üstadımızın evsaf-ı kemalini ve mehâsin-i ahvalini bizim gibi âcizlerin bihakkın tasvir ve tarif edebilmesine imkân yoktur. Hâlık-ı Zülcelâl ve’l-cemal Hazretleri, Üstadımızı, bir vücud-u müstesna olarak yaratmış ve tevfik-ı İlâhiyesine mazhar kılmıştır. Ne saadet ona ki onun bizzat iştigal ettiği ve ehemmiyetle teşvik ve tavsiye ettiği Risale-i Nur ile hizmet-i Kur’âniye ve imaniyede buluna ve Risale-i Nur’dan dersini almış ola...

Üstadımız, memlekette bulundukça, fâsılasız neşr-i hakaik eylemiş ve bizim saadetimiz için feyiz bahşeden mübarek nefesini sarf etmiştir. Cenab-ı Erhamürrâhimin’den bütün ruh u canımızla niyaz ederiz ki: Mahşer gününde dahi bizleri: 1 اَلسَّعِيدُ سَعِيدٌ فِى بَطْنِ اُمِّهِ hadis-i şerifine mazhar olan Üstadımız define-i ulûm ve fünûn, bedîü’l-beyan allâme-i Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri ile birlikte haşretsin. Tâ ki, o korkulu günde nurlu, müşfik, mübarek eliyle elimizi tutsun, huzur-u Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma bizi götürsün, inşaallah!..
Risale-i Nur şakirtlerinden
Feyzi, Emin
• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Said olan annesinin karnında saîddir.” el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 452, hadis no: 1475; Süyûtî, el-Fethü’l-Kebîr, 2:171.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Eskişehir Hayatı / Sonraki Risale: Denizli Hayatı
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âciz : güçsüz, çaresiz, zavallı
Aleyhissalatü Vesselâm : Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun
allâme-i Bediüzzaman Said Nursî : asrın en geniş ve derin bilgisine sahip âlimi olan Bediüzzaman Said Nursî
bahşetmek : vermek, ihsan etmek
bedîü’l-beyan : ifade ve beyanda eşsiz güzellik sahibi
bihakkın : hakkıyla, gerçek anlamıyla
Cenâb-ı Erhamürrâhimîn : merhametlilerin en merhametlisi olan şeref ve azamet sahibi yüce Allah
define-i ulûm ve fünûn : fen ve ilimlerin hazinesi
fâsılasız : aralıksız
feyiz : mânevî gıda, ilim ve bereket
hadis-i şerif : Peygamber Efendimizin (a.s.m.) mübarek söz, fiil ve hareketi veya onun onayladığı başkasına ait söz, iş veya davranış
Hâlik-ı Zülcelâl ve’l-Cemal : sonsuz güzellik, büyüklük ve haşmet sahibi Yaratıcı, Allah
haşredilme : öldükten sonra âhirette yeniden diriltilerek Allah’ın huzurunda toplanma
hazret : saygıdeğer (saygı ve yüceltme maksadıyla kullanılan bir ifade)
hizmet-i Kur’âniye ve imaniye : iman ve Kur’ân hizmeti
huzur-u Resul-i Ekrem : Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed’in (a.s.m.) bizzat huzuru
inşaallah : Allah’ın izniyle
iştigal : meşgul olma, uğraşma
mahşer : haşir meydanı, kıyametten sonra insanların tekrar diriltilip toplanacakları yer
mazhar : nâil olma, erişme
mübarek : bereketli, hayırlı
müşfik : şefkatli
neşr-i hakaik : iman hakikatlerini yayma
niyaz : dua etme, yalvarıp yakarma
saadet : mutluluk
şakirt : talebe, öğrenci
tasvir : anlatım, ifade etme
tevfik-i İlâhiye : Allah’ın yardımı
vücud-u müstesna : müstesna, seçkin varlık
Yükleniyor...