CEMAL TALAY

"Ben Anadolu'ya Gidiyorum, Memnunum"

Cemal Talay, Şeyh Enver Efendinin hizmetlerine bakan bir insan, Şeyh Enver, çok ısrarla, atlar hazırlatarak Bediüzzaman'ı İran'a götürmeyi teklif ediyordu. Enver Efendinin bu ısrarlarına Bediüzzaman red cevabı veriyordu. "Siz gidin, ben gitmeyeceğim. Ben Anadolu'ya gidiyorum. Ben memnunum." diyerek, yapılan teklifleri kabul etmiyordu.

Akşamleyin Enver Efendi, vedalaşarak ayrılıp İran'a gitti. Sabahleyin Enver Efendiyi almaya gelen memurlar, kapıda Cemal Talay'la karşılaşmışlardı. Cemal Talay, o tarihte on sekiz yaşında bir delikanlıydı. Enver Efendiyi bulamayan memurlar, Cemal Talay'ı karakola götürüp falakaya yıkıyorlar. Şeyh Enver'in nerede olduğunu söylemesi için kendini çok tazyik ediyorlar.

Günlerce dayak, falaka ve sıkıştırmalardan sonra netice alamayınca bırakıyorlar. Cemal Talay serbest kalınca dışarı çıkıyor. Karakolun loş karanlığından çıkan Cemal Talay diyor ki:

"O gün, o an benim kalbime yazılmıştır, o tarihi unutmam mümkün değil. Karakoldan çıktığımda, baktım kafile hareket etmiş yavaş yavaş gidiyor. Üstad Bediüzzaman ile Müftü Masum Efendiyi birlikte bağlamışlardı. Onlar en önde gidiyorlardı. Takvimler ise, 10 Şubat 1926 tarihini gösteriyordu."

(bk. Necmeddin ŞAHİNER, Son Şahitler-I)

Kategorileri:
C
Okunma sayısı : 2.247
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...