TEVFİK İLERİ

Tevfik İleri, 1911 yılında Rize’nin Hemşin kasabasında, Hafız Celâl Efendi ve Fatma Hanımın evladı olarak dünyaya gözlerini açtı. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da dedesinin yanında yaptı. Gelenbevi Ortaokulunu bitirdikten sonra İstanbul Teknik Üniversitesine girdi. Talebeliğinin son senesinde Millî Türk Talebe Birliğinin başkanlığına seçildi. 1933 yılında mezun oldu.

Mezuniyetten sonra yurdun muhtelif yerlerinde hizmette bulundu. 1950 seçimlerinde Demokrat Parti Samsun milletvekili olarak Meclise girdi.

Tevfik İleri, uzun süre bakanlık yapan ender kişilerdendi. İlk Demokrat Parti (bk. Demokrat Parti maddesi) hükümetinde Ulaştırma Bakanı olarak yer aldı. Kısa bir süre sonra Milli Eğitim Bakanlığına getirildi (1950-53). Bunların dışında Meclis Başkan Vekilliği (1953-55), ikinci kez Milli Eğitim Bakanlığı (1957), Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı (1957-58), Bayındırlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakan Vekilliği (1958-60) gibi görevlerde bulundu.

Bakanlıkları boyunca çok önemli çalışmalarda bulundu. Din derslerini ilkokulların müfredatına dahil etti. Din derslerinin okutulup okutulmaması velilerin seçimine bırakıldı. İstanbul’da Yüksek İslâm Enstitüsünün kurulmasını sağladı. Köy Enstitülerini yeniden düzenleyerek öğretmen okullarıyla birleştirdi.

27 Mayıs 1960 yılında yapılan darbenin ardından diğer arkadaşları gibi İleri de Yassıada Mahkemesinde yargılandı. Haksız ve desteksiz ithamlara karşı susmadı. Savunmasını, “Ölüm belki de kurtuluştur. Memleketin huzuru benim ölümüme ve hapishanelerde çürümeme bağlıysa kararınızı böyle verin. Memleketimin hayrı için buna da razıyım” sözleriyle bitirdi. Ömür boyu hapis cezasıyla Kayseri bölge cezaevine yollandı. Burada hastalanması üzerine Ankara Hastanesine kaldırıldı. 31 Aralık 1961 yılında vefat etti.

Bediüzzaman, Tevfik İleri için “İslâmiyet’in kahramanı” ifadesini kullanmıştır. İleri, Bediüzzaman’ın Doğuda üniversite kurma düşüncesini büyük bir memnuniyetle karşıladı. Bediüzzaman da ona “Tevfik İleri’nin bu biçare Said’e bedel Risale-i Nur’a himayetkârâne sahip çıkmasını rahmet-i İlâhîden niyaz ediyorum” şeklinde duada bulundu. Bediüzzaman, Başbakan ve İleri’nin Risale-i Nur üzerindeki baskıların kaldırılması ve neşredilmesi konusunda yardımcı olacaklarını, talebelerine muhtelif zamanlarda haber vermiştir.
Kategorileri:
T
Okunma sayısı : 3.007
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...