YEMÂME SAVAŞI

Yemâme, Arap Yarımadasının orta bölümünde yer alan ve geniş toprakları olan bir bölgedir. Kuzeyinde ve batısında Hicaz, doğusunda Basra Körfezi, güneyinde ise Yemen yer almaktadır. Ana yerleşim merkezi olan şehir ise bölgenin ismiyle bilinen Yemâme’dir. Tayy denilen Ece’ ve Selmâ adlarında dağları vardır. Hurmalık bahçeleri ve diğer tarım alanları, Hicaz bölgesine oranla daha fazladır.

Eski Arap kabilelerinden Tasm ve Cedis kabileleri burada yerleşmişlerdi. Sonradan Bekir bin Vâil oğullarından Benî Hanîfe’nin yerleşim merkezi olmuştur. Merkezi olan Hıcr kasabası şimdi yıkıntı hâlindedir. Yemen’e gidip gelen İran kafilelerinin uğrak yeri olduğundan, Kisra, onlara hediyeler vererek kendine bağlamaya özen gösterirdi.

Yemâme Savaşı, Hz. Ebû Bekir’in (r.a.) gönderdiği İslâm ordusuyla Yalancı Peygamber Müseylimetü’l-Kezzab taraftarları arasında yapılan bir savaştır. Savaş Milâdî 632 yılında Yemame bölgesinde yapıldı ve Müseylimetü’l-Kezzab ve taraftarlarının isyanı bastırıldı. Riyad’ın doğusunda yer alan Yemâme’de yapıldığı için savaş bu adla adlandırılmıştır. Halid bin Velid komutasındaki Müslüman ordusu iki bin kişiden fazla şehit verirken Müseylimetü’l-Kezzab’ın taraftarlarından yirmi bin kişi ölmüştür.

Savaşa kadar gelinen seyir özetle şöyle gelişti: Hicretin 10. yılında Resul-i Ekrem Efendimize (a.s.m.) Yemâme’den Benî Hanif heyetiyle birlikte gelen Müseylimetü’l-Kezzab Müslüman oldu. Bir müddet Medîne’de kaldıktan sonra Yemâme’ye döndü. Çevresine Peygamber Efendimizin (a.s.m.) peygamber ortağı olduğunu söyleyerek peygamberlik iddiasında bulundu. Kendisine “Rahmân” adında bir meleğin vahiy getirdiği iddiasında bulunduğu için “Rahmân-Yemâme” olarak anılmaya başlandı. Bir takım cümleler kurarak “Bu Allah’ın kelâmıdır, bana gökten nâzil oldu” derdi. Farz namazları kaldırıp, içki ve zinanın serbest olduğunu söylediği için taraftar bulmakta zorlanmadı. Özellikle Benî Hanif kabilesini de bu iddiasına inandırıp etrafında kırk bin kişi topladı.

Resul-i Ekrem Efendimize (a.s.m.) iki elçiyle peygamberlik iddiasını bildiren bir mektup gönderdi. Mektubu alan Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) elçilere Müseylime hakkındaki inançlarını sordu. Onlar da “O da senin gibi bir peygamberdir” dediler. Bunun üzerine Efendimiz (a.s.m.) hiddetlenip ona cevap yazdı: “Sen Yemâme halkını dalâlete düşürdün. Cenâb-ı Hak seni ve sana bağlı olanları helâk etsin.” Sonra Efendimiz (a.s.m.) Necd bölgesinde bulunan Müslümanlara, Müseylime’nin üstüne yürüyerek onun öldürülmesini emretti. Ancak çevresindekileri kandırarak büyük bir kuvvet toplayan Yalancı Peygamber Müseylime, Resulullah (a.s.m.) tarafından Yemâme’de memur bulunan Sümame bin Esâl’i (r.a.) bölgeden çıkmaya zorladı ve tek başına bölgeye hâkim oldu.

Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) bu esnâda Refîk-i Âlâ’ya yükseldiği için, Müseylime’nin ortadan kaldırılması Hz. Ebû Bekir’in (r.a.) halifelik döneminde gerçekleşti.

Hz. Ebû Bekir (r.a.), Müseylime’nin üzerine önce İkrime bin Ebû Cehil komutasında bir ordu gönderdi. Ancak kendine yardımcı kuvvet olarak gönderilen Hz. Şurahbil’i (r.a.) beklemeden savaşa girdiği için yenilgiye uğradı. Sonra Hz. Halid bin Velid (r.a.), Müseylime’ye karşı hazırlanan bir orduyla Milâdî 632’de Medine’den yola çıktı. İki ordu Yemâme’de karşılaştı ve Yalancı Peygamber Müseylime ve taraftarları bozguna uğratıldı.

Savaş sırasında, Vahşî (r.a.), Uhud Savaşında Hz. Hamza’yı şehid ettiği aynı mızrakla Müseylime’yi öldürdü. Böylece yalancı peygamberlik iddiasında bulunan Müseylime ortadan kaldırıldı. Müseylime’nin karısı Secah da, Benî Tâlib Kabilesinde peygamberlik iddiasında bulunuyordu. Bu savaştan sonra o da bu iddiasından vazgeçerek tekrar İslâmla şereflendi.

Kategorileri:
Y
Okunma sayısı : 53.486
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...