ZEKERİYYA (A.S.)
Soyu Hz. Dâvud’a (a.s.) dayanan Hz. Zekeriyya (a.s.) İsrâiloğullarının içinde çıkan bir peygamberdir ve onların bilgini, reisi ve müşaviri, yani danışmanı konumunda idi.
Onun hakkında çeşitli âyet ve hadisler vardır. Ebû Hureyre’nin (r.a.) naklettiğine göre, Peygamber Efendimiz (a.s.m.) bir hadis-i şerifinde Hz. Zekeriyya’nın (a.s.) marangoz olduğunu buyurmuş, onun aynı zamanda elinin emeği ile geçinen bir san’at ehli olduğunu haber vermiştir.
Hz. Zekeriyya’nın (a.s.) hanımı, Hz. Meryem’in teyzesi olan İşâ idi. Zekeriyya (a.s.) da, Meryem’e bakmakla meşgul oluyordu. Ona Beyt-i Makdis’te (Kudüs) bir yer yapmıştı. Onun odasına her girdiğinde, yanında kış mevsiminde yaz meyvesini ve yaz mevsiminde de kış meyvesini buluyordu. Zekeriyya (a.s.), “Ey Meryem, bu sana nereden geliyor?” diye sorunca, Hz. Meryem, “Allah tarafındandır.” diye cevap veriyordu (Kurtubî, Ahkâmu’l-Kur’ân, C. IV, s. 69 ).
Zekeriyya (a.s.) Hz. Meryem’in yanında böyle yaz mevsiminde kış meyvesini ve kış mevsiminde de yaz meyvesini görünce, “Meryem’e bu nimetleri veren, buna gücü yeten yüce Allah, eşimin yaşı geldiği halde, bize hayırlı bir evlat verebilir” şeklinde düşündü ve hayırlı bir evladının olması için Allah’a dua etti.
Gücü her şeye yeten Cenâb-ı Allah, Zekeriyya’nın (a.s.) duâsını kabul etti ve ona bir erkek evlad vereceğini şu ayetle müjdeledi:
“Ey Zekeriyya! Sana Yahya isminde bir oğlanı müjdeliyoruz. Bu adı daha önce kimseye vermemiştik” (Meryem Suresi, 7).
Zekeriyya (a.s) bu şekilde ömrünü ibâdetle geçirdi. Daima insanları Yüce Allah’a inanmaya ve onun yolunda yürümeye çağırdı. Fakat azmış olan, küfre dalan ve önünü görmeyecek kadar gözü dönenler, onu şehid ettiler (Taberî, et-Tarih, Mısır 1326, C. 2, s. 16).
Onun hakkında çeşitli âyet ve hadisler vardır. Ebû Hureyre’nin (r.a.) naklettiğine göre, Peygamber Efendimiz (a.s.m.) bir hadis-i şerifinde Hz. Zekeriyya’nın (a.s.) marangoz olduğunu buyurmuş, onun aynı zamanda elinin emeği ile geçinen bir san’at ehli olduğunu haber vermiştir.
Hz. Zekeriyya’nın (a.s.) hanımı, Hz. Meryem’in teyzesi olan İşâ idi. Zekeriyya (a.s.) da, Meryem’e bakmakla meşgul oluyordu. Ona Beyt-i Makdis’te (Kudüs) bir yer yapmıştı. Onun odasına her girdiğinde, yanında kış mevsiminde yaz meyvesini ve yaz mevsiminde de kış meyvesini buluyordu. Zekeriyya (a.s.), “Ey Meryem, bu sana nereden geliyor?” diye sorunca, Hz. Meryem, “Allah tarafındandır.” diye cevap veriyordu (Kurtubî, Ahkâmu’l-Kur’ân, C. IV, s. 69 ).
Zekeriyya (a.s.) Hz. Meryem’in yanında böyle yaz mevsiminde kış meyvesini ve kış mevsiminde de yaz meyvesini görünce, “Meryem’e bu nimetleri veren, buna gücü yeten yüce Allah, eşimin yaşı geldiği halde, bize hayırlı bir evlat verebilir” şeklinde düşündü ve hayırlı bir evladının olması için Allah’a dua etti.
Gücü her şeye yeten Cenâb-ı Allah, Zekeriyya’nın (a.s.) duâsını kabul etti ve ona bir erkek evlad vereceğini şu ayetle müjdeledi:
“Ey Zekeriyya! Sana Yahya isminde bir oğlanı müjdeliyoruz. Bu adı daha önce kimseye vermemiştik” (Meryem Suresi, 7).
Zekeriyya (a.s) bu şekilde ömrünü ibâdetle geçirdi. Daima insanları Yüce Allah’a inanmaya ve onun yolunda yürümeye çağırdı. Fakat azmış olan, küfre dalan ve önünü görmeyecek kadar gözü dönenler, onu şehid ettiler (Taberî, et-Tarih, Mısır 1326, C. 2, s. 16).