ZEMBİLLİ ALİ EFENDİ
Tam adı, Ali bin Ahmed Alâüddîn el-Hanefî er-Rûmî’dir. Osmanlı Devletinin sekizinci Şeyhülislâmıdır. Karaman’da doğdu. Doğum tarihi hakkında kesin bir bilgi yoktur.
Zembilli Ali Efendi, ilk tahsilini Karaman ve Konya’da yaptı. Ali bin Hamza Karamânî’den ders aldı. Kudûrî Muhtasarını ve Nesefî Manzumesini ezberledi. Daha sonra İstanbul’a gitti. Zamanın meşhur âlimlerinden Molla Hüsrev’in derslerine devam edip onun emriyle Bursa’ya gitti. Bursa’da Sultan Medresesi müderrisi Hüsamzâde Muslihiddîn’den ders aldı ve burada hocasının kızı ile evlendi. Tahsilini tamamladıktan sonra Edirne Taşlık Ali Bey Medresesine tayin edildi. Ancak Karamanlı Mehmet Paşa ile aralarının açılması üzerine, bu medreseden ayrıldı. Sadrazam kendisini düşük bir maaşla Beylerbeyi medresesine atayınca, Zembilli Ali Efendi, şeref ve haysiyetini gözeterek istifa etti. Bundan sonra, bir rivayete göre, Şeyh Muslihuddîn Vefâ’ya, başka bir rivayete göre ise Halvetiye büyüklerinden Şeyh Mesûd-i Edirnevî’ye mürid oldu.
Fatih’in vefatından sonra ll. Bayezid Han tarafından, Bursa Kaplıca Medresesine hoca olarak tayin edildi. İznik’te Orhan Gazi, Bursa’da Murad Gazi Medreselerinde hocalık yaptı. Daha sonra da Amasya Müftülüğü yaptı.
Zembilli Ali Efendi, 1502 yılında Şeyhülislâm oldu. Ayrıca yeni tamamlanmış olan Bayezid Medresesi’ne müderris olarak atandı. Zembilli Ali Efendi, ll. Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanunî’ye Şeyhülİslâmlık yaptı. Şeyhülislâmlık süresi 24 yıldan fazladır.
Beş vakit namazını cemaatle kılar ve tüm vakitlerini ders okutmak, ibadet yapıp Kur’ân tilâvet etmekle geçirirdi. Doğru, haksever ve cesur biriydi.
Evinin penceresinden her gün bir zembil sarkıtır, problemi olanlar dertlerini yazarak bu zembile bırakırlardı. Akşam olunca bu zembili çeker, soruları cevaplayarak tekrar sarkıtırdı. Bu sebeple kendisine “Zembilli” lâkabı verilmiştir.
1526 yılında vefat etti. İstanbul’da, Zeyrek Camiinin yanında yaptırdığı okulun bahçesine defnedildi.
Hukuk, ahlâk, tasavvuf olmak üzere birden fazla sahada eser vermiştir. Edebu’l-Evsiyâ, Muhtâru’l-Hidâye ve Şerhûhu, Ahlâku’l-Cemâlî ve Risale fi Hakkı Deveran kaleme aldığı eserleri arasındadır.
Zembilli Ali Efendi, ilk tahsilini Karaman ve Konya’da yaptı. Ali bin Hamza Karamânî’den ders aldı. Kudûrî Muhtasarını ve Nesefî Manzumesini ezberledi. Daha sonra İstanbul’a gitti. Zamanın meşhur âlimlerinden Molla Hüsrev’in derslerine devam edip onun emriyle Bursa’ya gitti. Bursa’da Sultan Medresesi müderrisi Hüsamzâde Muslihiddîn’den ders aldı ve burada hocasının kızı ile evlendi. Tahsilini tamamladıktan sonra Edirne Taşlık Ali Bey Medresesine tayin edildi. Ancak Karamanlı Mehmet Paşa ile aralarının açılması üzerine, bu medreseden ayrıldı. Sadrazam kendisini düşük bir maaşla Beylerbeyi medresesine atayınca, Zembilli Ali Efendi, şeref ve haysiyetini gözeterek istifa etti. Bundan sonra, bir rivayete göre, Şeyh Muslihuddîn Vefâ’ya, başka bir rivayete göre ise Halvetiye büyüklerinden Şeyh Mesûd-i Edirnevî’ye mürid oldu.
Fatih’in vefatından sonra ll. Bayezid Han tarafından, Bursa Kaplıca Medresesine hoca olarak tayin edildi. İznik’te Orhan Gazi, Bursa’da Murad Gazi Medreselerinde hocalık yaptı. Daha sonra da Amasya Müftülüğü yaptı.
Zembilli Ali Efendi, 1502 yılında Şeyhülislâm oldu. Ayrıca yeni tamamlanmış olan Bayezid Medresesi’ne müderris olarak atandı. Zembilli Ali Efendi, ll. Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanunî’ye Şeyhülİslâmlık yaptı. Şeyhülislâmlık süresi 24 yıldan fazladır.
Beş vakit namazını cemaatle kılar ve tüm vakitlerini ders okutmak, ibadet yapıp Kur’ân tilâvet etmekle geçirirdi. Doğru, haksever ve cesur biriydi.
Evinin penceresinden her gün bir zembil sarkıtır, problemi olanlar dertlerini yazarak bu zembile bırakırlardı. Akşam olunca bu zembili çeker, soruları cevaplayarak tekrar sarkıtırdı. Bu sebeple kendisine “Zembilli” lâkabı verilmiştir.
1526 yılında vefat etti. İstanbul’da, Zeyrek Camiinin yanında yaptırdığı okulun bahçesine defnedildi.
Hukuk, ahlâk, tasavvuf olmak üzere birden fazla sahada eser vermiştir. Edebu’l-Evsiyâ, Muhtâru’l-Hidâye ve Şerhûhu, Ahlâku’l-Cemâlî ve Risale fi Hakkı Deveran kaleme aldığı eserleri arasındadır.