Kelime |
Anlam |
AFES: | Burun eğriliği. |
İçerisinde 'AFES' geçenler |
FEŞAFEŞ: | f. Hışıltı. * Atılan okun, havada giderken çıkardığı ses. |
HAFEŞ: | (C.: Ahfâş) İğne ve iplik koyacak kap. * Sel. |
HAFEŞ: | Gözün küçük olması ve görme kuvvetinin zayıf olması. (Öyle kişiye "ahfeş" derler.) |
KAFES: | Tel, ince demir veya ağaç çubuklarından yapılan ve içine kuş ve saire konulan şey. * Dışardan içerisi görünmesin diye, ince tahta çubuklarından yapılıp harem pencerelerine takılan siper, * Ahşap bir binanın kaplama ve sıvası olmaksızın direklerden ibaret taslağı. |
MUAFESE: | Tedavi etmek. |
MÜNAFESAT: | (Münâfese. C.) (Nefs. den) Münâfeseler. |
MÜNAFESE: | Başkasında görülen bir kemale imrenip ona yetişebilmek ve daha ileri gidebilmek için, nefislerin nefâsette, iyi şeylerde yarışması hissidir ki, nefsin şerefinden ve uluvv-i himmetinden neş'et eder. Hased ile arasında fark açıktır. Hased eden kimse, kemâle düşmandır; hased ettiği kimsenin zararından, nimetinin zevâlinden memnun olur.Münâfis, yarışçı ise kemâle aşıktır. O, karşısındakinin sukutunu değil; kendisinden daha ileri gitmesini ister. (E.T.) |
MÜNAFESE: | Üfürüşmek. |
MÜNAFEŞE: | Hesap görürken iyice araştırıp, birşeyi terk etmemek. |
REHAFEŞAN: | f. Kurtarıcı. |
TAFES: | Kir, necis. |
YAFES: | Hz. Nuh'un (A.S.) üçüncü oğlu. Tufandan sonra Hazar Denizinin kuzeyinde yerleşmiştir. |
ZİYAFEŞAN: | f. Işık saçan, ziya saçan. |
Ekleri ayıklanarak bulunan sonuçlar |
AFEN : | Çürüme, pörsüme. Yemeğin kokması. (Bak: Ufunet) |
AFA' : | Eşek sıpası. |
A : | 1928 senesinde alınan Türk alfabesinin "a" harfi, Osmanlıcadaki elif ve ayın harflerine yakın bir ses verir. |