Lügatler :
alâka : bağlantı
aleyhissalâtü vesselâm : Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun
bahtiyar : talihli, mutlu
biçare : çaresiz
daimî : devamlı, sürekli
dalâlet : hak yoldan ayrılma, sapkınlık
emsâl : denk, benzer
enbiya : nebiler, peygamberler
ezvâk-ı nâmütenâhiye : bitmez tükenmez zevkler, sonu gelmez lezzetler
Fahr-i Âlem : bütün âlemin kendisiyle övündüğü Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.m.)
fıkra : kısa yazı
Hâlık-ı Zülcelâl : sonsuz büyüklük ve azamet sahibi olan ve herşeyin yaratıcısı Allah
ifâ-yı vazife-i ubudiyet : kulluk görevini yerine getirme
iptida : başlangıç
kat’î : kesin bir şekilde
kemâl-i hürmet : tam bir saygı
keramet-i acibe-i gaybiye : gayba ait acaip keramet
kuddise sırruhu’l-âlî : yüce sırrı kudsî ve temiz olsun; büyük veliler için kullanılır
lütuf : iyilik, bağış
medih : övgü, şükür
muhterem : hürmete lâyık, saygıdeğer
mükemmil : ikmal edici, tamamlayıcı
münteha : son, sonuç
mürselîn : Allah tarafından insanların doğru yola çıkarılmaları için gönderilen elçiler, peygamberler
nihayetsiz : sonsuz, sınırsız
nur-u Muhammed : Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (a.s.m.) nuru
Safiyyullah : Hz. Âdem’in bir lâkabı; Allah’ın seçtiği, temiz kıldığı kul
sallâllahü aleyhi ve selem : Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun
şecere-i kâinat : kâinat ağacı
şecere-i mübarek : mübarek ağaç
tahsin : güzel bulma, güzelliğini ilân etme
takdir : beğeniyi dile getiren ifade
tasvip : uygun bulma
yâ Rab : ey Rabbim; ey herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye eden ve idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah’ım
zât-ı âlileri : siz, yüce kişi
zât-ı mübarek : mübarek, hayırlı kişi
zevk-i ruhâni : ruhun zevk alması
ziya : ışık, parlaklık