Demek, hakikat tahavvül etmez; hakikat haktır.
1 اَلْحَقُّ يَعْلُوا وَلاَ يُعْلٰى عَلَيْهِ
Millet uyanmış; mugalâta ve cerbeze ile iğfal olunsa da devam etmeyecektir. Hakikat telâkki olunan hayalin ömrü kısadır. Feveran eden efkâr-ı umumiye ile o aldatmalar ve mugalâtalar dağılacaktır. Ve hakikat meydana çıkacaktır, inşaallah.
پَسْ كُنَمْ چُونْ زِيرَ كَانْرَا اِينْ بَسْ أَسْتْ
بَانْكِ دِهْ كَرْدَمْ اَگرْ دَرْدِهْ كَسْ أَسْتْ 2
Sizin işkenceli hapishanenin hali, zaman müthiş, mekân muvahhiş, mahbusîn mütevahhiş, gazeteler mürcif, efkâr müşevveş, kalbler hazin, vicdanlar müteessir ve meyus, bidayet-ı hâlde memurlar şemâtetli, nöbetçiler müz’iç olmakla beraber, vicdanım beni tâzip etmediği için, o hal bana eğlence gibi idi. Musibetlerin tenevvüü, musikinin nağmelerinin tenevvüü gibi bana geliyordu.
Hem de geçen sene tımarhanede tahsil ettiğim dersi, şimdi bu mektepte itmam ettim.HAŞİYE Musibet zamanının uzunluğundan, uzun dersler gördüm. Dünyanın ruhanî lezzeti olan hüzn-ü mâsumâne ve mazlumâneden, zayıfa şefkat, ve gadre şiddet-i nefret dersini aldım.
1 اَلْحَقُّ يَعْلُوا وَلاَ يُعْلٰى عَلَيْهِ
Millet uyanmış; mugalâta ve cerbeze ile iğfal olunsa da devam etmeyecektir. Hakikat telâkki olunan hayalin ömrü kısadır. Feveran eden efkâr-ı umumiye ile o aldatmalar ve mugalâtalar dağılacaktır. Ve hakikat meydana çıkacaktır, inşaallah.
پَسْ كُنَمْ چُونْ زِيرَ كَانْرَا اِينْ بَسْ أَسْتْ
بَانْكِ دِهْ كَرْدَمْ اَگرْ دَرْدِهْ كَسْ أَسْتْ 2
Sizin işkenceli hapishanenin hali, zaman müthiş, mekân muvahhiş, mahbusîn mütevahhiş, gazeteler mürcif, efkâr müşevveş, kalbler hazin, vicdanlar müteessir ve meyus, bidayet-ı hâlde memurlar şemâtetli, nöbetçiler müz’iç olmakla beraber, vicdanım beni tâzip etmediği için, o hal bana eğlence gibi idi. Musibetlerin tenevvüü, musikinin nağmelerinin tenevvüü gibi bana geliyordu.
Hem de geçen sene tımarhanede tahsil ettiğim dersi, şimdi bu mektepte itmam ettim.HAŞİYE Musibet zamanının uzunluğundan, uzun dersler gördüm. Dünyanın ruhanî lezzeti olan hüzn-ü mâsumâne ve mazlumâneden, zayıfa şefkat, ve gadre şiddet-i nefret dersini aldım.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
HAŞİYE : Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri kırk beş sene evvel tımarhane hükmündeki mahkeme-i zâlimanede aldıkları dersi, şimdi bu gaddarane hazır mektepte imtihan vermişler ve böylece iki şehadetname almışlardır. Nazif, Hüsrev
1 : “Hak daima üstün gelir; hakka galebe edilmez.” Bu hakikatin Buharî, Cenâiz: 79’daki rivayeti şu şekildedir: اَ ْلاِسلاَمُ يَعْلُو وَلاَ يُعْلٰى
2 : Akıllı olanlara bu dediklerim yeterlidir. Ben köyü çağırdım—eğer köyde kimseler varsa.
1 : “Hak daima üstün gelir; hakka galebe edilmez.” Bu hakikatin Buharî, Cenâiz: 79’daki rivayeti şu şekildedir: اَ ْلاِسلاَمُ يَعْلُو وَلاَ يُعْلٰى
2 : Akıllı olanlara bu dediklerim yeterlidir. Ben köyü çağırdım—eğer köyde kimseler varsa.
Bölümler
- İfade-i Nâşir
- İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi, Mukaddime
- Birinci Cinayet
- İkinci Cinayet
- Üçüncü Cinayet
- Dördüncü Cinayet
- Beşinci Cinayet
- Altıncı Cinayet
- Yedinci Cinayet
- Sekizinci Cinayet
- Dokuzuncu Cinayet
- Onuncu Cinayet
- On Birinci Cinayet
- Yarı Cinayet
- Hâtime
- Yaşasın Şeriat-ı Ahmedî (a.s.m.)
- İhtar-ı Mahsus
- Hakikat
- Sadâ-yı Hakikat
- Yaşasın Kur’ân-ı Kerîmin Kanun-u Esasîleri
- Hürriyete Hitap



