Safranbolu’daki hâlis kardeşlerimizden Hıfzı’nın küçük medrese-i Nuriyesi olan hanesindeki küçük ve çok çalışkan mâsumları yedi yaşında Yılmaz ve on üç yaşında Hüsnü’nün ve onlar gibi Nura çalışan muhterem validelerinin mübarek kalemleriyle yazdıkları tebriklerini, umum Safranbolu ve Eflâni medrese-i Nuriyesi namına bu Ramazan’ın bir firdevsî teberrükü hesabına kabul ettik. Yılmaz’ın rüyası aynen çıkmış.

Eflâni’nin hakikaten küçük kahramanlarından Mustafa Sungur’un güzel ve samimî mektubunun bir kısmı Lâhikaya geçecek. Elhak, Mustafa Osman’ın, Mustafa Oruç ve Mustafa Sungur gibi iki namdaş ve Nur hizmetinde pek ciddî arkadaş bulması, sadakatinin ve muvaffakiyetinin bir kerameti hükmündedir. Hususan Safranbolu Hasan Feyzi’si olan Ahmed Fuad’ın ve sair o mektuplarında isimleri bulunanlara birer birer selâm ve dua ediyoruz ve onların fevkalâde gayretlerini tebrik ediyoruz. Umum kardeşlerimize binler selâm ediyoruz.
• • •
Önceki Risale: ( 185 ) / Sonraki Risale: ( 187 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

hâlis : içten, katıksız, samimî
medrese-i Nuriye : Risale-i Nur’un okunduğu yer
hane : ev
mâsum : günahsız, temiz, saf; çocuk
muhterem : hürmete lâyık, saygıdeğer
valide : anne
mübarek : hayırlı, bereketli
umum : bütün
namına : adına
firdevsî : Cennet bostanı misâli
teberrük : bereket vesilesi
hakikaten : gerçekten
Lâhika : ek, ilâve; Bediüzzaman ve talebelerinin mektuplarından oluşan kitaplar; Yirmi Yedinci Mektup
elhak : gerçekten
namdaş : adaş
sadakat : bağlılık, sebat
muvaffakiyet : başarı
keramet : Allah’ın bir ikramı olarak görülen olağanüstü hâl
hususan : özellikle
sair : diğer, başka
aziz : çok değerli, izzetli
sıddık : çok doğru ve bağlı
evvelâ : birincisi
sıhhatli : yanlışsız ve eksiksiz
daire-i Nuriye : Risale-i Nur dairesi
inşaallah : Allah dilerse, izin verirse
saniyen : ikinci olarak
kemâl-i iştiyak : tam bir istek ve arzu
şakirt : talebe, öğrenci
muvaffak : başarılı
âmin : “Allah’ım kabul eyle”
Yükleniyor...