Aziz, sıddık kardeşlerimiz Ziya ve Abdülmuhsin; Üstadımız diyor ki:

“Eşref Edip kırk seneden beri iman hizmetinde benim arkadaşım ve Sebilürreşad’da makale yazan ve şimdi vefat eden çok kıymetli kardeşlerimin mümessili ve hakikî İslâmiyet mücahidlerinden bir kardeşimdir. Ve Nurun bir hâmisidir. Ben vefat etsem de, Eşref Edip Nurcular içinde bulunmasıyla büyük bir teselli buluyorum.

“Fakat Nur Risalelerinin ve Nurcuların siyasetle alâkaları yok. Ve Risale-i Nur, rıza-i İlâhîden başka hiçbir şeye âlet edilmediğinden, mümkün olduğu kadar Risale-i Nur’un mensupları, içtimaî ve siyasî cereyanlara karışmak istemiyorlar. Yalnız Sebilürreşad, Doğu gibi mücahidler iman hakikatlerini ehl-i dalâletin tecavüzatından muhafazaya çalıştıkları için, ruh u canımızla onları takdir ve tahsin edip onlarla dostuz ve kardeşiz—fakat siyaset noktasında değil. Çünkü iman dersi için gelenlere tarafgirlik nazarıyla bakılmaz. Dost-düşman, derste farketmez. Halbuki siyaset tarafgirliği, bu mânâyı zedeler, ihlâs kırılır. Onun içindir ki, Nurcular emsalsiz işkencelere ve sıkıntılara tahammül edip Nuru hiçbir şeye âlet etmediler. Siyaset topuzuna el atmadılar.

“Hem Nur Risaleleri küfr-ü mutlakı kırdığı için, küfr-ü mutlakın altındaki anarşiliği ve üstündeki istibdad-ı mutlakı kırdığı cihetle, bir nevi siyasete teması var tevehhüm edilmiş. Halbuki Nurun tercümanı, birtek mesele-i imaniyeyi dünya saltanatına değişmediğini mahkemelerde dâvâ edip yirmi beş sene tarz-ı hayatıyla ve emarelerle ispat etmiştir.”
1 اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Kardeşleriniz
Sadık, İbrahim, Zübeyir

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Bâkî olan sadece Odur.
Önceki Risale: ( 29 ) / Sonraki Risale: ( 31 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

aziz : çok değerli, izzetli
cereyan : akım, hareket
ehl-i dalâlet : doğru ve hak yoldan sapan kimseler
emare : belirti, işaret
fıkra : kısa yazı
hakikat : asıl, esas, gerçek
hakikî : asıl, gerçek
hâmi : koruyucu
havali : çevre, yöre
içtimaî : sosyal, toplumsal
ihsas etmek : hissettirmek
iktiham : göğüs germe, zorlukları aşma, yenme
irfan : bilgi, anlayış, kültür
kıymettar : kıymetli, değerli
Maarif Vekâleti : Millî Eğitim Bakanlığı
mensup : üye
muhafaza : koruma, saklama
mücahid : cihat eden, din uğrunda çaba harcayan
müessese : kurum
mümessil : temsilci
müsadere : el koyma
müşkilât : zorluklar, güçlükler
nazar : bakış, görüş
nutuk : konuşma
Reis-i Cumhur : cumhurbaşkanı
rıza-i İlâhî : Allah rızası
ruh u can : ruh ve can; bütün içtenlik
saniyen : ikinci olarak
sıddık : çok doğru ve bağlı
şekva : şikâyet
şükretmek : Allah'ın (c.c.) nimetlerine karşı memnunluk göstermek; Allah'a teşekkür etmek
tahsin etmek : güzel bulmak
takdim eden : sunan
takdir : değer verme, beğenme
tarafgirlik : taraftarlık
tecavüzat : tecavüzler, saldırılar
tetkikat : incelemeler
vefat eden : ölen
zahmet : eziyet, sıkıntı
Yükleniyor...