1 لَكُمْ’deki ل ecliyet ve sebebiyet içindir. Yani, “Siz, rızkın gelmesine sebepsiniz, amma istifadesi size mahsus ve münhasır değildir ve başkalar da tebean istifadeye şeriktirler.”
Ve keza, Cenâb-ı Hak, sizlere nimetlerini tahsis ettiği gibi, sizin de şükrünüzü Ona tahsis etmeniz lâzım geldiğine işarettir.
2 ﴾فَلاَ تَجْعَلُوا ِللّٰهِ اَنْداَدًا﴿ Başta bulunan ف geçen dört fıkraya bakıyor. Yani: “Odur Mâbud, şerik yapmayınız. Odur Kadîr-i Mutlak, şerikini itikad etmeyiniz. Odur Mün’im, şükründe şerik yapmayınız. Odur Hâlık, başka bir hâlık tahayyül etmeyiniz.”
3 تَجْعَلُوا Bu tabirin, 4 تَعْتَقِدُوا tabirine tercihi, onların, Allah’a isnad ettikleri şeriklerin ve misillerin aslı ve hakikati olmadığı için o uydurma şeriklerin itikad edilecek şeyler olmadığına, ancak uydurma, ca’lî şeyler olduklarına işarettir.
ِللّٰهِ Lâfza-i Celâlin 5 اَنْدَادًا üzerine takdimi, Allah’ın daima hâzır olduğunu düşünmek lüzumuna ve nehyin menşei, şerikin Allah için yapılışı olduğuna işarettir. اَنْدَادًا Endad, نِدٌّ’ün cem’idir. نِدٌّ ise, “misil” mânâsınadır. Halbuki, Cenâb-ı Hakka yapılan misil, onun zıddı olur. Birşey, hem zıt, hem misil olamaz; ve birşeyin zıddı, ona misil olamaz. Öyleyse mislin bulunması, mislin muhaliyetini istilzam eder.
Ve keza, Cenâb-ı Hak, sizlere nimetlerini tahsis ettiği gibi, sizin de şükrünüzü Ona tahsis etmeniz lâzım geldiğine işarettir.
2 ﴾فَلاَ تَجْعَلُوا ِللّٰهِ اَنْداَدًا﴿ Başta bulunan ف geçen dört fıkraya bakıyor. Yani: “Odur Mâbud, şerik yapmayınız. Odur Kadîr-i Mutlak, şerikini itikad etmeyiniz. Odur Mün’im, şükründe şerik yapmayınız. Odur Hâlık, başka bir hâlık tahayyül etmeyiniz.”
3 تَجْعَلُوا Bu tabirin, 4 تَعْتَقِدُوا tabirine tercihi, onların, Allah’a isnad ettikleri şeriklerin ve misillerin aslı ve hakikati olmadığı için o uydurma şeriklerin itikad edilecek şeyler olmadığına, ancak uydurma, ca’lî şeyler olduklarına işarettir.
ِللّٰهِ Lâfza-i Celâlin 5 اَنْدَادًا üzerine takdimi, Allah’ın daima hâzır olduğunu düşünmek lüzumuna ve nehyin menşei, şerikin Allah için yapılışı olduğuna işarettir. اَنْدَادًا Endad, نِدٌّ’ün cem’idir. نِدٌّ ise, “misil” mânâsınadır. Halbuki, Cenâb-ı Hakka yapılan misil, onun zıddı olur. Birşey, hem zıt, hem misil olamaz; ve birşeyin zıddı, ona misil olamaz. Öyleyse mislin bulunması, mislin muhaliyetini istilzam eder.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : Sizin için.
2 : “Sakın Allah’a eş ve ortaklar koşmayınız.” Bakara Sûresi, 2:22.
3 : Yapmayınız, uydurmayınız. (Kelimenin başında olumsuzluk mânâsı veren gizli “Lâm” edatı vardır.)
4 : İnanmayınız, itikat etmeyiniz. (Kelimenin başında olumsuzluk mânâsı veren gizli “Lâm” edatı vardır.)
5 : Eşler, ortaklar.
2 : “Sakın Allah’a eş ve ortaklar koşmayınız.” Bakara Sûresi, 2:22.
3 : Yapmayınız, uydurmayınız. (Kelimenin başında olumsuzluk mânâsı veren gizli “Lâm” edatı vardır.)
4 : İnanmayınız, itikat etmeyiniz. (Kelimenin başında olumsuzluk mânâsı veren gizli “Lâm” edatı vardır.)
5 : Eşler, ortaklar.
Önceki Risale: 17-20. âyetin tefsiri / Sonraki Risale: 23-24. âyetin tefsiri