Mısır Müftüsü Şeyh Muhammed Abduh’un telâkkisine göre: “İyi şeyler mânâsında olan 1 صَالِحَاتِ kelimesi, beynennâs meşhur ve malûm olduğundan, mutlak bırakılmıştır.” Ben de diyorum ki: sûrenin başına itimaden burada müphem bırakılmıştır. Çünkü, sûre başında zikredilen 2 وَيُقِيمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ âyeti buradaki صَالِحَاتِ’yi beyandır.

3 ﴾اَنَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِى مِنْ تَحْتِهَا اْلانْهَارُ﴿ Bu âyetten maksat, mükâfattan neş’et eden neş’eli lezzet ve sürurdur. Bu maksadın takviyesine işaret eden kayıtlar:

1. اَنَّ’nin tekidi.

2. ل’nin ihtisası.

3. لَهُمْ’ün takdimi.

4. Cennet’in cem’iyle tenkiri.

5. Cereyan’ın zikri.

6. 4 تَحْتَ ile beraber مِنْ’in zikri.

7. Nehir tâbiriyle tarifidir. Bu kayıtların, o maksadın tahakkukuna çalıştıklarına bir parça izahat vereceğiz. Şöyle ki:..

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Salih ameller.
2 : “Namazı dos doğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda bağışta bulunurlar.” Bakara Sûresi, 2:3.
3 : “Altında nehirler akan Cennetler onlar için vardır.” Bakara Sûresi, 2:25.
4 : Altında.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: 23-24. âyetin tefsiri / Sonraki Risale: 26-27. âyetin tefsiri
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

beyan : açıklama, anlatma
beynennâs : insanlar arasında
cennetin cem’i : cennet kelimesinin çoğul yapılması, çoğul (cennâtin) olarak getirilmesi
cereyanın zikri : akan, akıyor anlamına gelen “tecrî” kelimesinin gelmesi
ihtisas (lâmu’t-Tahsîs) : ait olma, özgü ve has olma bildiren lâm, Meselâ; “Elhamdü lillâh” “Hamd Allah’a mahsustur” gibi
itimaden : dayanayarak
izahat : izahlar, açıklamalar
malûm : bilinen, belli
mutlak : kayıtsız, sınırsız; teklik, çokluk veya nitelik gibi şeylere bakılmaksızın kullanıldığı mânâya delâlet eden lâfız; kitap kelimesi gibi
mükâfat : ödül
müphem : belirsiz, kapalı
neş’et etme : doğma, meydana gelme
sürur : mutluluk, sevinç
tabir : ifade
tahakkuk : gerçekleşme
takdim : öne geçirme, öne alma
takviye : güçlendirme, kuvvetlendirme
tekid : pekiştirme, kuvvetlendirme
telâkki : anlayış, kabul etme
tenkir : gr. belirsiz kılma; bir kelimenin sonunu iki üstün, iki esre, iki ötre olarak nekre yapmak suretiyle mânâyı kapalı, belirsiz yapma
zikredilen : belirtilen, anılan
Yükleniyor...