O fâsıklara râci olan 1 اُولٰۤئِكَ’nin ifade ettiği uzaklık ise, onların tarik-ı haktan uzaklıkları öyle bir dereceye baliğdir ki, bir daha tarik-ı hakka rücuları mümkün olmayıp, bu yüzden zemme, tahkire müstahak olduklarına işarettir.
Hasrı ifade eden 2 هُمْ hasâretin onlara münhasır olduğuna delâlet eder. Hattâ mü’minlerin bazı dünya lezzetlerinde hasâretleri, hasâret sayılmaz. Ve yine mü’minlerden ehl-i ticaretin ticaretlerinde vâki olan zararları hasaret değildir.
3 اَلْخَاسِرُونَ’deki harf-i târif, cinsi ve hakikati ifade eder. Yani, “Hüsran görenlerin hakikatini, cinslerini görmek isteyen varsa, onlara baksın.” Ve keza, onların meslekleri mahz-ı hasârettir, başka hasâretlere benzemiyor.
اَلْخَاسِرُونَ Hasâretin mutlak bırakılması, yani birşeyle takyid edilmemesi, hasâretin bütün envâına şâmil olduğuna işarettir. Meselâ, vefâ-i ahidde nakz ile hasâret ettiler sıla-i rahimde kat’ ile, ıslahda ifsad ile, imanda küfür ile, saadet-i ebediyede şekavetle yaptıkları hasâretler gibi.
Hasrı ifade eden 2 هُمْ hasâretin onlara münhasır olduğuna delâlet eder. Hattâ mü’minlerin bazı dünya lezzetlerinde hasâretleri, hasâret sayılmaz. Ve yine mü’minlerden ehl-i ticaretin ticaretlerinde vâki olan zararları hasaret değildir.
3 اَلْخَاسِرُونَ’deki harf-i târif, cinsi ve hakikati ifade eder. Yani, “Hüsran görenlerin hakikatini, cinslerini görmek isteyen varsa, onlara baksın.” Ve keza, onların meslekleri mahz-ı hasârettir, başka hasâretlere benzemiyor.
اَلْخَاسِرُونَ Hasâretin mutlak bırakılması, yani birşeyle takyid edilmemesi, hasâretin bütün envâına şâmil olduğuna işarettir. Meselâ, vefâ-i ahidde nakz ile hasâret ettiler sıla-i rahimde kat’ ile, ıslahda ifsad ile, imanda küfür ile, saadet-i ebediyede şekavetle yaptıkları hasâretler gibi.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : İşte onlar.
2 : Onlar.
3 : Hüsrana uğrayanlar.
2 : Onlar.
3 : Hüsrana uğrayanlar.
Önceki Risale: 25. âyetin tefsiri / Sonraki Risale: 28. âyetin tefsiri


