1 ﴾ثُمَّ اسْتَوٰى اِلَى السَّمَاۤءِ﴿ Bunun mâkabliyle cihet-i irtibatı dörttür:
Birinci cihet: Arz ve sema, tev’em, yani ikizdirler; birbirinden ayrılmazlar. Zikirde, fikirde daima beraber dolaşıyorlar. Bu cümleden evvelki cümlede arz zikredildiği gibi, bu cümlede de sema zikredilmiştir.
İkinci cihet: Beşerin arzdan istifadesini ikmal ve itmam eden, ancak semavatın tanzimidir.
Üçüncü cihet: Evvelki âyet, ihsan ve fazl delillerine işaret etmiştir. Bu âyet de, kudret ve azamete işaret ediyor.
Dördüncü cihet: Bu cümle, beşerin istifadesi yalnız arza münhasır olmadığına, sema dahi onun istifadesine teshir edildiğine işarettir.
2 ﴾فَسَوّٰيهُنَّ سَبْعَ سَمٰوَاتٍ﴿ Bu cümlenin mâkabliyle irtibatı, üç çeşittir:
1. 3 كُنْ ile 4 فَيَكُونُ arasındaki irtibat gibidir. Nasıl ki memurun husulü كُنْ emrine bağlıdır; semavatın tesviyesi de, 5 اِسْتَوَى ya bağlıdır.
2. Kudretin taallûkuyla iradenin taallûku arasındaki irtibat gibidir. Yani; اِسْتَوَى iradenin taallûkuna, tesviye de kudretin taallûkuna benzer bir irtibattır.
3. Netice ile mukaddeme arasında bulunan irtibat gibidir. Çünkü semavatın tesviyesi, mukaddemesi olan اِسْتَوٰى'ya terettüp eder.
Birinci cihet: Arz ve sema, tev’em, yani ikizdirler; birbirinden ayrılmazlar. Zikirde, fikirde daima beraber dolaşıyorlar. Bu cümleden evvelki cümlede arz zikredildiği gibi, bu cümlede de sema zikredilmiştir.
İkinci cihet: Beşerin arzdan istifadesini ikmal ve itmam eden, ancak semavatın tanzimidir.
Üçüncü cihet: Evvelki âyet, ihsan ve fazl delillerine işaret etmiştir. Bu âyet de, kudret ve azamete işaret ediyor.
Dördüncü cihet: Bu cümle, beşerin istifadesi yalnız arza münhasır olmadığına, sema dahi onun istifadesine teshir edildiğine işarettir.
2 ﴾فَسَوّٰيهُنَّ سَبْعَ سَمٰوَاتٍ﴿ Bu cümlenin mâkabliyle irtibatı, üç çeşittir:
1. 3 كُنْ ile 4 فَيَكُونُ arasındaki irtibat gibidir. Nasıl ki memurun husulü كُنْ emrine bağlıdır; semavatın tesviyesi de, 5 اِسْتَوَى ya bağlıdır.
2. Kudretin taallûkuyla iradenin taallûku arasındaki irtibat gibidir. Yani; اِسْتَوَى iradenin taallûkuna, tesviye de kudretin taallûkuna benzer bir irtibattır.
3. Netice ile mukaddeme arasında bulunan irtibat gibidir. Çünkü semavatın tesviyesi, mukaddemesi olan اِسْتَوٰى'ya terettüp eder.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : Sonra gökyüzünü belli bir nizam ile düzenledi.
2 : Gökyüzünü yedi gök olarak tanzim etti.
3 : Ol.
4 : Hemen oluverir.
5 : Belli bir nizam ve intizamla düzenledi.
2 : Gökyüzünü yedi gök olarak tanzim etti.
3 : Ol.
4 : Hemen oluverir.
5 : Belli bir nizam ve intizamla düzenledi.
Önceki Risale: 28. âyetin tefsiri / Sonraki Risale: 30. âyetin tefsiri