KUR'AN ÂYETLERİ İSLÂMİYETİN MUHTEŞEM BÜNYESİNDE ALTIN BİR KORDON GİBİ İŞLENMİŞTİR!

Sembires Encyclopedia namıyla intişar eden İngilizce muhitü’l-maarifte, Müslümanlıktan şu suretle bahsolunmaktadır:

İslâm Peygamberinin seciyesini aydınlatan Kur’ân âyetleri, son derece mükemmel ve son derece müessirdir. Bu kısım âyetler, Müslümanlığın ahlâkî kaidelerini ifade eder. Fakat bu kaideler, bir iki sûreye münhasır değildir. Bu âyetler, İslâmiyetin muhteşem bünyanında, altından bir kordon gibi işlenmiştir. İnsafsızlık, yalancılık, hırs, israf, fuhuş, hıyanet, gıybet, bunların hepsi Kur’ân tarafından en şiddetli surette takbih olunmuş ve bunlar reziletin ta kendisi tanınmıştır.

Diğer taraftan, hüsn-ü niyet sahibi olmak, başkalarına iyilik etmek, iffet, haya, müsamaha, sabır ve tahammül, iktisat, doğruluk, istikamet, sulhperverlik, hakperestlik, herşeyden fazla Cenab-ı Hakka itimad ve tevekkül, Allah’a itaat, Müslümanlık nazarında hakikî iman esasları ve hakikî bir mü’minin başlıca sıfatları olarak gösterilmiştir.
Chambers Encyclopedia1

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : William & Robert Chambers, Chambers's Encyclopedia, c.VII, s.251
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Bakara Sûresi / Sonraki Risale: Bir Müdafaa (Takriz)
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âlim : ilim sahibi
bahis mevzu : söz konusu
bünyan : yapı, bünye, saray
celb etme : çekme
fâik : üstün
farz etmek : şart koşmak, zorunlu tutmak
gıybet : arkadan çekiştirmek, o anda yanında olmayan birisinin aleyhinde konuşmak
haşarat : zehirli böcekler
hıyanet : hainlik, ihanet
hüsn-ü niyet : iyi niyet
iffet : namus
iktisat : tutumluluk
imha etme : yok etme
intişar : yayılma
israf : savurganlık
istikamet : doğruluk
kaide : düstur, prensip
mahşer : haşir meydanı, kıyametten sonra insanların âhirette tekrar diriltilip toplanacakları yer
muhafaza : koruma, saklama
muharrir : yazar, gazeteci
muhitü’l-maarif : ilim okyanusu, ilim ansiklopedisi
mukaddes : her türlü çirkinlikten ve eksiklikten arınmış, kutsal
müessir : tesirli, etkili
mükemmel : noksansız, kusursuz
münhasır : ait, mahsus, sınırlı
müsamaha : hoşgörü
müsteşrik : Oryantalist; Avrupalı olduğu halde, Doğu milletlerinin tarih, dil, din ve edebiyatıyla ilgili araştırma yapan kimse
nazar-ı dikkat : dikkat içeren bakış
nezafet : temizlik
nezahet : nezihlik, temizlik
nokta-i nazar : bakış noktası, açısı
rezilet : rezillik, aşağılık
safha : merhale, aşama, dönem
sâlik : yol alan, bir yol veya meslekte yürüyen
seciye : huy, karakter
sıhhat : sağlamlık, doğruluk, sağlık
sıhhî : sağlıklı
sulhperverlik : barışseverlik
tahammül : dayanma, katlanma, sabretme
tahripkâr : tahrip ederek
takbih : kötüleme, çirkin görme
vuku bulma : meydana gelme
Yükleniyor...