Aziz, sıddık kardeşlerim ve hizmet-i Kur’âniyede kuvvetli arkadaşım; Bu defa kahraman Tâhir’i umumunuz namına gördüm ve onda, bir Lütfi, bir Hâfız Ali, bir Hüsrev ve bir Said (fakat genç Said) müşahede ettim. Cenâb-ı Hakka çok şükrettim. Bu defa onun kokusunu alıp, o daha gelmeden benim yanıma gelen komiser ve taharri adamları münasebetiyle, benden, talebeler tarafından sual edilen bir mesele, belki size de bir fâidesi var diye gönderildi.
• • •
Önceki Risale: ( 98 ) / Sonraki Risale: ( 100 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âhiret : öldükten sonraki sonsuz hayat, öteki dünya
alâka : ilgi, bağlantı
âşikâre : açıkça
aziz : çok değerli, izzetli, saygın
beyan : açıklama, izah
Cenâb-ı Hak : Hakkın ta kendisi olan sonsuz şeref ve yücelik sahibi Allah
ebedî : sonsuz
hayat-ı içtimaiye : toplumsal hayat
hizmet-i Kur’âniye : Kur’ân hizmeti
izah : açıklama
meşgale : meşguliyet, iş
münasebet : bağlantı, ilişki
müşahede : görme, gözlem
müteessir : etkilenmiş, üzüntülü
mütehayyir : şaşkın, hayrete düşmüş
nam : ad
nazar : görüş
nezaret : gözetim
risale : küçük çaplı kitap; Risale-i Nur’un her bir bölümü
sıddık : çok doğru ve sadık
şakirt : talebe, öğrenci
şükür : nimetlere karşı memnunluk gösterme, Allah’a teşekkür etme
taaccüp : hayret etme
taharrî : araştırma, inceleme
tahkikat : araştırmalar
tarassut : gözetleme
umum : hepsi
ziyade : çok
Yükleniyor...