Şimdi, ism-i Adlin cilve-i âzamı arkasından, Birinci Nüktede izah edildiği gibi, ism-i Kuddûsün cilve-i âzamına bak ki, kâinatın bütün mevcudatını öyle temiz, pak, sâfi, güzel, süslü, berrak yapar gösterir ki, bütün kâinata ve bütün mevcudata Cemîl-i Mutlakın hadsiz derecede cemâl-i zâtîsine lâyık ve nihayetsiz güzel olan Esmâ-i Hüsnâsına münasip olacak güzel âyineler şeklini vermiştir.

Elhasıl, İsm-i Âzamın bu altı ismi ve altı nuru, kâinatı ve mevcudatı ayrı ayrı güzel renklerde, çeşit çeşit nakışlarda, başka başka ziynetlerde bulunan yaldızlı perdeler içinde mevcudatı sarmıştır.

BEŞİNCİ ŞUÂ’NIN İKİNCİ MESELESİ: Kâinata tecellî eden kayyûmiyetin cilvesi, vâhidiyet ve celâl noktasında olduğu gibi, kâinatın merkezi ve medarı ve zîşuur meyvesi olan insanda dahi, kayyûmiyetin cilvesi, ehadiyet ve cemal noktasında tezahürü var.

Yani, nasıl ki kâinat sırr-ı kayyûmiyetle kaimdir; öyle de, ism-i Kayyûmun mazhar-ı ekmeli olan insan ile, bir cihette kâinat kıyam bulur.

Yani, kâinatın ekser hikmetleri, maslahatları, gayeleri insana baktığı için, güya insandaki cilve-i kayyûmiyet, kâinata bir direktir.

Evet, Zât-ı Hayy-ı Kayyûm, bu kâinatta insanı irade etmiş ve kâinatı onun için yaratmış denilebilir. Çünkü insan, câmiiyet-i tâmme ile bütün esmâ-i İlâhiyeyi anlar, zevk eder.

Hususan rızıktaki zevk cihetiyle pek çok Esmâ-i Hüsnâyı anlar. Halbuki melâikeler onları o zevkle bilemezler.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Beşinci Nükte
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

câmiiyet-i tâmme : insanın İlâhî ilimlerin tecellîlerini mükemmel bir şekilde mahiyetinde toplanması
ehadiyet : Allah’ın birliğinin herbir varlıkta ayrı ayrı tecellî etmesi
emr-i kün feyekûn : Allah’ın birşeye “Ol” deyince onu hemen olduruveren emri
Esmâ-i Hüsnâ : Allah’ın en güzel isimleri
esmâ-i İlâhiye : Allah’ın isimleri
hadsiz : sınırsız
hikmet : fayda, gaye
hususan : bilhassa, özellikle
irade etmek : dilemek
ism-i Adl : Allah’ın sonsuz adalet sahibi olduğunu bildiren ismi
İsm-i Âzam : Cenâb-ı Hakkın binbir isminden en büyük ve mânâca diğer isimleri kuşatmış olanı
ism-i Kayyûm : Allah’ın herşeyi Kendi varlığıyla ayakta tuttuğunu ifade eden ismi
ism-i Kuddûs : Allah’ın her türlü kusur ve çirkinlikten yüce olduğunu ve her işinde sınırsız bir temizlik görüldüğünü ifade eden ismi
izah etmek : açıklamak
kaim : ayakta duran, var olan
kâinat : evren
kayyûmiyet : Allah’ın her şeyi kendi varlığıyla ayakta tutması.
kemâl-i musahhariyet : emirlere eksiksiz olarak boyun eğme
kıyam bulmak : ayakta kalmak, varlığı devam etmek
maslahat : amaç, yarar
mazhar-ı ekmel : en mükemmel şekilde bir özelliği üzerinde yansıtan
medar : dayanak noktası, kaynak
melâike : melekler
mevcudat : varlıklar
nakış : işleme, süsleme
nihayetsiz : sınırsız
nükte : derin ve ince anlamlı söz
sırr-ı kayyûmiyet : Allah’ın her şeyi kendi varlığıyla ayakta tutmasının sırrı
tecellî : görünüm, yansıma
tezahür : ortaya çıkma, görünme
Zât-ı Hayy-ı Kayyûm : her an diri olup her canlıya hayat veren ve herşeyi ayakta tutan zât, Allah
Yükleniyor...