Bu tetimmeye ikinci bir izah HAŞİYE

Şu âhir-i Feth’in işaret-i gaybiyesini teyid eden, hem Fâtiha-i Şerifedeki sırat-ı müstakim ehli ve 1 صِرَاطَ الَّذِينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ âyetindeki murad kimler olduğunu beyan eden, hem ebedü’l-âbâdın pek uzun yolunda en nuranî, ünsiyetli, kesretli, cazibedar bir kafile-i rüfekayı gösteren ve ehl-i iman ve ashab-ı şuuru şiddetle o kafileye tebaiyet noktasında iltihak ve refakate mucizâne sevk eden şu âyet,

فَاُولٰۤئِكَ مَعَ الَّذِينَ اَنْعَمَ اللهُ عَلَيْهِمْ مِنَ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَاۤءِ وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ اُولٰۤئِكَ رَفِيقًا 2

yine âhir-i Feth’in âhirki âyeti gibi, ilm-i belâgatte “maârîzu’l-kelâm“ 3 ve “müstetbeâtü’t-terâkib” tabir edilen 4 mânâ-yı maksuttan başka, işarî ve remzî mânâlarla Hulefâ-i erbaa ve beşinci halife olan Hazret-i Hasan’a (r.a.) işaret ediyor, gaybî umurdan birkaç cihette haber veriyor. Şöyle ki:..

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

HAŞİYE : Kardeşlerim, her ikisini faydalı bulmasından iki izahı beraber kaydetmişler. Yoksa biri kâfi idi.
1 : “Kendilerine in’âmda bulunduğun kimselerin yolu.” Fâtiha Sûresi, 1:7.
2 : “İşte onlar, Allah’ın kendilerine pek büyük nimetler bağışladığı peygamberler, sıddıklar, şehidler ve salih kimselerle beraberdirler. Ne güzel arkadaştır onlar!” Nisâ Sûresi, 4:69.
3 : bk. İbni Manzûr, Lisânü’l-Arab: 7:183; Kurtubî, el-Câmi’ bi Ahkâmi’l-Kur’ân: 10:191, 199.
4 : bk. İbni Hacer, Fethü’l-Bâri: 1:406; el-Münâvî, et-Teârîf: 1:32, 55; el-Hamevî, Ezânetü’l-Edeb; 2:194.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Altıncı Lem'a / Sonraki Risale: Sekizinci Lem'a
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âhir-i Feth : Kur’ân-ı Kerimin 48. sûresi olan Fetih Sûresi’nin son bölümü
ashab-ı şuur : şuurlu kimseler
ebedü’l-âbâd : sonsuzlar sonsuzu
ehl-i iman : Allah’a ve Allah’tan gelen herşeye inanan kimseler, mü’minler
ehl-i sırat-ı müstakim : dosdoğru yolda olanlar
Hulefâ-i Erbaa : ilk dört halife
iltihak : katılma
işaret-i gaybiye : geleceğe veya bilinmeyen bir olaya işaret
işarî : işaret yoluyla
kafile-i enbiya : Peygamberlerin oluşturduğu topluluk
kafile-i rüfeka : arkadaşlar topluluğu
maârîzu’l-kelâm : sözün katmanları arasından çıkan ince mânâlar
mânâ-yı maksut : kastedilen anlam
mânâ-yı sarih : çok açık bir şekilde anlaşılan anlam
mazhar olan : sahip olan; üzerinde yansıtan
mucizâne : mucizeli şekilde
murad : kast edilen, istenen
müstetbeâtü’t-terâkib : bir sözdeki kelimelerin çağrıştırdıkları mânâlar
remzî : dolaylı olarak
tabir edilen : adlandırılan
taife-i sıddıkîn : daima doğruluk üzere, Allah’a ve peygambere çok sâdık olanların oluşturduğu topluluk
tebaiyet etmek : tabi olmak, uymak
tetimme : ek, tamamlayıcı açıklama
umur : gelişmeler, olaylar
ünsiyetli : dost, canayakın
Yükleniyor...