On Altıncı Nükte
Kardeşlerimden ricâ ederim ki:
Sıkıntı veya ruh darlığından veya titizlikten veya nefis ve şeytanın desiselerine kapılmaktan veya şuursuzluktan arkadaşlardan sudur eden fena ve çirkin sözleriyle birbirine küsmesinler ve “Haysiyetime dokundu” demesinler. Ben o fena sözleri kendime alıyorum. Damarınıza dokunmasın, bin haysiyetim olsa kardeşlerimin mabeynindeki muhabbete ve samimiyete fedâ ederim.
On Yedinci Nükte
Kardeşlerim,
Maatteessüf başımıza gelen şefkat tokatını, iki üç gündür, kat’i bir kanaatla anladım. Hattâ, ehl-i isyan hakkında gelen bir âyetin çok işarâtından bir işareti bize bakıyor gibi hissettim.
O da şudur: 1 فَلَمَّا نَسُوا مَا ذُكِّرُوا بِهِ...اَخَذْنَاهُمْ yâni: “Onlara ihtar ettiğimiz ders ve nasihatı unuttukları ve amel etmedikleri vakit, onları tutup musîbet altına aldık.”
Evet, en âhirde sırr-ı ihlâsa dâir bir risâle bize yazdırıldı. Elhak, gayet âlî ve nurânî bir düstur-u uhuvvet idi. Ve on binler kuvvetle ancak mukabele edilir hâdiselere, musîbetlere karşı, o sırr-ı ihlâs ile on adamla mukavemet ettirebilir bir düstür-u kudsî idi.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : En’âm Sûresi, 6:44.
Önceki Risale: Yirmi Yedinci Lem'a / Sonraki Risale: Yirmi Dokuzuncu Lem'a



