Âdetâ mâneviyat ile maddiyâtın mâbeyninde berzahî olan mevcudâta nazar-ı dikkati celb etmek için, Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân
1 اِنَّمَآ اَمْرُهُ اِذَآ اَرَادَ شَيْئًا اَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكوُنُ ferman ediyor.

İşte, evâil-i sûredeki الۤمۤ طٰسۤ حٰمۤ gibi hurûf-u kudsiye-i şifre-i İlâhiye hava zerrâtı içinde, zamansız münâsebât-ı dakika-i hafiye tellerini ihtizâza getirecek birer düğüm ve birer düğme harfi olduklarını ve ferşten Arşa mânevî telsiz telefon muhâberât-ı kudsiyeyi îfâ etmeleri, o şifre-i kudsiye-i İlâhiyenin şe’nindendir ve vazifesidir ve gayet mâkuldür.

Evet, havanın herbir zerresi ve bütün zerrâtı, telsiz, telefon, telgraflar gibi aktâr-ı âlemde münteşir o zerreler emirleri imtisâl ettiklerini ve elektrik ve seyyâlât-ı lâtifeye âhize ve nâkılelik vazifesi gibi sâir vezâif-i havâiyeden başka bir vazifesini bir hads-i kat’î ile, belki müşâhede ile ben kendim badem çiçeklerinde gördüm.

Ağaçların rû-yi zeminde muntazam bir ordu hükmünde, havâ-yı nesîmînin dokunmasıyla, bir anda aynı emri o âhizeler hükmündeki zerrelerden aldığı vaziyet-i meşhûdesi bana iki kere iki dört eder derecesinde kat’î bir kanaat vermiş.

Demek havanın rû-yi zeminde çevik ve çalak bir hizmetkâr olması ve rû-yi zemindeki Rahmân-ı Rahîmin misafirlerine hizmet ettiği gibi; o Rahmân’ın emirlerini tebliğ etmek için bütün zerrâtı telsiz telefonun âhizeleri gibi emirber nefer hükmünde evâmir-i kudsiyeyi nebâtâta ve hayvânâta tebliğ eder.

Nefeslere yelpaze, nüfusa nefes, yani, âb-ı hayat olan kanı tasfiye ve nâr-ı hayatî olan hararet-i garîzeyi iş’âl vazifesini yaptıktan sonra, çıkıp, ağızda hurûfâtın teşekkülüne medâr olduğu gibi; pek çok muntazam vazifeleri emr-i 2 كُنْ فَيَكُونُ ile icrâ eder.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Birşeyin olmasını murad ettiği zaman, Onun işi sadece ‘Ol’ demektir; o da oluverir.” Yâsin Sûresi, 36:82.
2 : “(Allah birşeyin olmasını murad ettiği zaman, O sadece) ‘Ol’ der, o da oluverir.” Bakara Sûresi, 2:117; Yâsin Sûresi, 36:82.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Yirmi Yedinci Lem'a / Sonraki Risale: Yirmi Dokuzuncu Lem'a
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âb-ı hayat : hayat suyu, kan
âhize : alıcı
aktâr-ı âlem : âlemin dört bir yanı
arş : gök
çevik ve çalak : hızlı hareket eden
emirber : emre hazır
evâil-i sûre : sûre başları
evâmir-i kudsiye : kutsal emirler
ferman etmek : buyurmak
ferş : yer
hads-i kat’î : hızlı bir şekilde kalbe doğan ve doğruluğu kesin olan bilgi
hararet-i garîze : normal vücut ateşi, ısısı
havâ-yı nesîmî : tatlı ve hoş bir şekilde esen rüzgar
hayvânât : hayvanlar
hizmetkâr : hizmetçi
hurufât : harfler
hurûf-u kudsiye-i şifre-i İlâhiye : birer İlâhî şifre olan kutsal harfler
icrâ etme : yerine getirme
îfâ etmek : yerine getirmek
ihtizâz : titreşim, sarsıntı
imtisâl etmek : emre uymak, bağlanmak
iş’âl : tutuşturma
kanaat vermek : inandırmak
kat’î : kesin
Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân : açıklamalarıyla akılları benzerini yapmaktan âciz bırakan Kur’ân-ı Kerim
mâkul : akla uygun
medâr olmak : sebep olmak
muhâberât-ı kudsiye : kutsal haberleşmeler
muntazam : düzenli
münâsebât-ı dakika-i hafiye : gizli ve ince münasebetler, bağlantılar
münteşir : yayılmış
müşâhede : gözlemleme
nâkile : iletici
nâr-ı hayatî : hayat ateşi
nebâtât : bitkiler
nefer : asker, er
nüfus : nefisler, varlıklar
Rahmân : çok merhamet sahibi olan ve şefkatle bütün yaratıkların rızkını veren Allah
Rahmân-ı Rahîm : dünya ve ahirette yarattığı varlıklara sonsuz rahmet, şefkat ve merhametiyle davranan Allah
rû-yi zemin : yeryüzü
seyyâlât-ı lâtife : çok şeffaf ve akıcı olan şeyler
şe’n : belirleyici özellik
şifre-i kudsiye-i İlâhiye : kutsal İlâhî şifreler
tasfiye : arıtma, saflaştırma
tebliğ etmek : bildirmek
teşekkül : ortaya çıkma, şekillenme
vaziyet-i meşhûde : gözlemlenen durum
vezâif-i havâiye : havanın görevleri
zerrât : atomlar
Yükleniyor...