Çünkü zayıflar ittifaka muhtaç oldukları için kuvvetli ittifak ederler. Kavîler, ihtiyacı tam hissetmediklerinden, ittifakları zayıftır. Arslanlar, tilkiler gibi ittifaka muhtaç olmadıkları için ferdî yaşıyorlar. Yabanî keçiler, kurtlardan muhafaza için, bir sürü teşkil ederler.
Demek zayıfların cemiyeti ve şahs-ı mânevîsi kavî olduğu gibi, HAŞİYE kavîlerin cemiyeti ve şahs-ı mânevîsi ise zayıftır. Bu sırra bir işaret-i lâtife ve zarif bir nükte-i Kur’âniyedir ki, ferman etmiş:
1 وَقَالَ نِسْوَةٌ فِى الْمَدِينَةِ Müenneslerin cemaatine, iki katlı müennes olduğu halde, müzekker fiili olan قَالَ buyurması; hem 2 قَالَتِ اْلاَعْرَابُ buyurmakla, müzekkerlerin cemaatine, müennes fiili olan قَالَتِ tabiriyle, lâtifâne işaret ediyor ki, zayıf ve halîm ve yumuşak kadınların cemiyeti kuvvetleşir, sertlik ve şiddet kesb edip bir nevi recüliyet kazanır.
Müzekker fiilini iktiza ettiğinden, 3 وَقَالَ نِسْوَةٌ tabiriyle, gayet güzel düşmüş. Erkekler ise, hususan bedevî a’rab olsa, kuvvetlerine güvendikleri için, cemiyetleri zayıf olup hem ihtiyatkârlık, hem yumuşaklık vaziyetini aldığından, bir nevi kadınlık hâsiyeti takındıkları için, müennes fiilini iktiza ettiğinden, قَالَتِ اْلاَعْرَابُ müennes fiiliyle tabiri tam yerindedir.
Demek zayıfların cemiyeti ve şahs-ı mânevîsi kavî olduğu gibi, HAŞİYE kavîlerin cemiyeti ve şahs-ı mânevîsi ise zayıftır. Bu sırra bir işaret-i lâtife ve zarif bir nükte-i Kur’âniyedir ki, ferman etmiş:
1 وَقَالَ نِسْوَةٌ فِى الْمَدِينَةِ Müenneslerin cemaatine, iki katlı müennes olduğu halde, müzekker fiili olan قَالَ buyurması; hem 2 قَالَتِ اْلاَعْرَابُ buyurmakla, müzekkerlerin cemaatine, müennes fiili olan قَالَتِ tabiriyle, lâtifâne işaret ediyor ki, zayıf ve halîm ve yumuşak kadınların cemiyeti kuvvetleşir, sertlik ve şiddet kesb edip bir nevi recüliyet kazanır.
Müzekker fiilini iktiza ettiğinden, 3 وَقَالَ نِسْوَةٌ tabiriyle, gayet güzel düşmüş. Erkekler ise, hususan bedevî a’rab olsa, kuvvetlerine güvendikleri için, cemiyetleri zayıf olup hem ihtiyatkârlık, hem yumuşaklık vaziyetini aldığından, bir nevi kadınlık hâsiyeti takındıkları için, müennes fiilini iktiza ettiğinden, قَالَتِ اْلاَعْرَابُ müennes fiiliyle tabiri tam yerindedir.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
HAŞİYE : Avrupa komiteleri içinde en şiddetlisi ve en tesirlisi ve bir cihette en kuvvetlisi, cins-i lâtif ve zayıf ve nazik olan kadınların Amerika’daki Hukuk ve Hürriyet-i Nisvan Komitesi olduğu, hem milletler içinde az ve zayıf olan Ermenilerin komitesi, gösterdikleri kuvvetli fedakârâne vaziyetle bu müddeâmızı teyid ediyor.
1 : “Şehirdeki kadınlar dedi ki:” Yusuf Sûresi, 12:30.
2 : “Bedevîler dedi ki:” Hucurât Sûresi, 49:14.
3 : “Kadınlar dedi ki:” Yusuf Sûresi, 12:30.
1 : “Şehirdeki kadınlar dedi ki:” Yusuf Sûresi, 12:30.
2 : “Bedevîler dedi ki:” Hucurât Sûresi, 49:14.
3 : “Kadınlar dedi ki:” Yusuf Sûresi, 12:30.
Önceki Risale: On Dokuzuncu Lem'a / Sonraki Risale: Yirmi Birinci Lem'a



