Müşkilât-ı azîme içinde, El-Âyetü’l-Kübrâ’nın tefsir-i ekberi olan Yedinci Şuâı yazmakta çok zahmet çektiğimden, bir kudsî teselli ve teşvike cidden çok muhtaç idim. Şimdiye kadar mükerrer tecrübelerle bu gibi hâletlerimde, inâyet-i İlâhiyye imdadıma yetişiyordu.
Risaleyi bitirdiğim aynı vakitde —hiç hâtırıma gelmediği halde— birden bu kerâmet-i Aleviyenin zuhuru, bende hiçbir şüphe bırakmadı ki; bu dahi benim imdadıma gelen sâir inâyet-i İlâhiye gibi, Rabb-i Rahîmin bir inâyetidir. İnâyet ise aldatmaz, hakîkatsız olmaz...
Risaleyi bitirdiğim aynı vakitde —hiç hâtırıma gelmediği halde— birden bu kerâmet-i Aleviyenin zuhuru, bende hiçbir şüphe bırakmadı ki; bu dahi benim imdadıma gelen sâir inâyet-i İlâhiye gibi, Rabb-i Rahîmin bir inâyetidir. İnâyet ise aldatmaz, hakîkatsız olmaz...
Said Nursî
Önceki Risale: Otuz Üçüncü Mektup / Sonraki Risale: Hakikat Çekirdekleri