ON BİRİNCİ İŞARET

Onuncu İşaret, nasıl ki şecer taifesindeki mu’cize-i Nebeviyeyi gösterdi. On Birinci İşaret dahi, cemâdatta taş ve dağ taifesinin mu’cize-i Nebeviyeyi gösterdiklerine işaret edecek. İşte, biz de, o çok kesretli misallerinden yedi sekiz misali zikredeceğiz:

BİRİNCİ MİSAL: Allâme-i Mağrib Hazret-i Kadı İyaz, Şifâ-i Şerif’inde ulvî bir senetle ve Buharî sahibi gibi mühim imamlardan nakl-i sahihle haber veriyorlar ki:

Hâdim-i Nebevî Hazret-i İbni Mes’ud der ki: Biz Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın yanında taam yerken, taamın tesbihlerini işitiyorduk.1

İKİNCİ MİSAL: Nakl-i sahihle, Enes ve Ebu Zer’den kütüb-ü sahiha haber veriyorlar ki:

Hazret-i Enes (hâdim-i Nebevî) demiş ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın yanında idik. Avucuna küçük taşları aldı; mübarek elinde tesbih etmeye başladılar. Sonra Ebu Bekri’s-Sıddık’ın eline koydu; yine tesbih ettiler.2

Ebu Zerr-i Gıfârî, tarikinde der ki: Sonra Hazret-i Ömer’in eline koydu; yine tesbih ettiler. Sonra aldı, yere koydu, sustular. Sonra yine aldı, Hazret-i Osman’ın eline koydu; yine tesbihe başladılar. Sonra, Hazret-i Enes ve Ebu Zer diyorlar ki: “Ellerimize koydu, sustular.”3

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Buharî, Menâkıb: 25; Tirmizî, Menâkıb: 6 (tahkik: İbrahim A’vad) no. 3633; Müsned, 1:460; Kadı İyâz, eş-Şifâ, 1:306; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:627; İbni Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, 6:97-98, 133.
2 : Kadı İyâz, eş-Şifâ, 1:306; Hafâcî, Şerhu’ş-Şifâ, 3:70; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:627.
3 : Kadı İyâz, eş-Şifâ, 1:306; el-Heysemî, Mecme’u’z-Zevâid, 5:179, 8:298-299; İbni Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, 6:132-133.
Önceki Risale: Onuncu İşaret / Sonraki Risale: On İkinci İşaret
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

Aleyhissalâtü Vesselâm : Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun
allâme-i mağrib : Kuzey Batı Afrika ve Endülüs’te yetişen büyük âlim
cemâdat : cansız varlıklar
ehâdis : hadisler
ehâdis-i Nebeviye : Peygamber Efendimizin (a.s.m.) hadisleri
hâdim-i Nebevî : Peygamberimizin (a.s.m.) hizmetçisi
hadis : Peygamber Efendimizin (a.s.m.) mübarek söz, fiil ve hareketi veya onun onayladığı başkasına ait söz, iş veya davranış
hıfz : koruma, ezberleme
hilâfet-i kübrâ : halifelik; din ve dünya işlerinin tedbirini gören genel başkanlık makamı
kesretli : pek çok
kütüb-ü sahiha : doğru ve güvenilir hadis kitapları
mu’cize-i Nebeviye : Peygamberimizin mu’cizesi
musaddak : tasdik edilmiş, doğrulanmış
muvazzaf : vazifeli
mübarek : bereketli, hayırlı
nakl-i sahih : bir hadis-i şerifin Peygamber Efendimizden (a.s.m.) doğru ve sağlam kanallarla aktarılması
namdar : şan ve şöhret sahibi
Resul-i Ekrem : Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.)
rivayet : Peygamber Efendimizden (a.s.m.) duyulan ve görülen şeylerin aktarılması
sadık : doğru söyleyen
sadûk : çok sadık, dosdoğru
Sahabe : Hz. Peygamberi (a.s.m.) dünya gözüyle gören ve onun yolundan giden Müslümanlar
sıddık : çok doğru ve sadakatli
şecer : ağaç
taam : gıda, yiyecek
taife : topluluk
tarik : yol, hadis veya haberin geliş kanalı
tesbih : Allah’ı her türlü noksan ve kusurdan yüce tutarak şanına lâyık ifadelerle anma
ulema-i Sahabe : Sahabenin âlimleri
ulvî : yüce, yüksek
Yükleniyor...