Çünkü umum mevcudat ordusu Onundur. İstese, arz gibi bir neferi, umum yıldızlara kumandan tayin eder. Koca güneşi, ahalisine ısıtıcı ve ışık verici bir lâmba; ve elvâh-ı nukuş-u kudret olan fusul-ü erbaayı da bir mekik; ve sahaif-i kitabet-i hikmet olan gece-gündüzü de bir yay yapar.

Herbir gününe, ayrı bir şekilde bir kameri göstererek, evkatın hesabı için takvimcilik yaptırır. Ve yıldızların kendilerine, raksa gelen ve cezbeden raks eden melâikenin ellerinde, süslü ve şirin, parlak, nâzenin misbahlar suretini vermek gibi, arza ait çok hikmetlerini gösterir.

Eğer bu vaziyetler, umum mevcudata hükmü ve nizamı ve kanunu ve tedbiri müteveccih olan bir Zattan istenilmezse, o vakit umum güneşler, yıldızlar, hakikî hareketle ve hadsiz bir sür’atle hadsiz bir mesafeyi hergün kat’ etmeleri lâzım gelir.

İşte, vahdette nihayetsiz suhulet ve kesrette nihayetsiz suubet bulunduğundandır ki, ehl-i san’at ve ticaret, kesrete bir vahdet verir, tâ suhulet ve kolaylık olsun. Yani, şirketler teşkil ederler.

Elhasıl, dalâlet yolunda nihayetsiz müşkülât var; hidayet ve vahdet yolunda nihayetsiz suhulet var.
1 اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Said Nursî

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Bâkî olan sadece Odur.
Önceki Risale: İkinci Mektup / Sonraki Risale: Dördüncü Mektup
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

ahali : halk
âli : yüce, yüksek
arz : yer, dünya
cezbe : kendinden geçer bir hâle gelme
dalâlet : hak yoldan sapkınlık, inançsızlık
ehl-i san’at ve ticaret : ticaret ve san’atla uğraşanlar
elhasıl : özetle, sonuç olarak
elvâh-ı nukuş-u kudret : Allah’ın kudretinin nakışlı levhaları
evkat : vakitler
fusul-ü erbaa : dört mevsim
galî : pahalı, kıymetli
hadsiz : sınırsız
hakikî : gerçek
hidayet : doğru ve hak olan yol, İslâmiyet
hikmet : gaye, fayda
istihsal : üretme, ortaya çıkarma
kamer : ay
kat’ etme : aşma, yol alma
kesret : çokluk
mekik : dokuma âleti
melâike : melekler
mevcudat : varlıklar
misbah : lamba, kandil
müşkülat : zorluklar, güçlükler
müteveccih : yönelik
nâzenin : ince, nâzik
nefer : asker, er
nihayetsiz : sonsuz
nizam : düzen
raks : sema, cezbeyle dönme
sahaif-i kitabet-i hikmet : hikmetlerle dolu yazılmış sayfalar
suhulet : kolaylık
suret : biçim, şekil
sûrî : gösterişte, şeklen
suûbet : zorluk, güçlük
sür’at : hız
tedbir : idare etme, çekip çevirme
temâşâ : seyretme, hoşlanarak bakma
teşkil : meydana getirme, oluşturma
umum : bütün
vahdet : birlik
Yükleniyor...